MeoDeneme - Yollar ve Özlem
Kategori Denemeler Blog
Yol bu yoracak elbette; özlem öte yandan üzecek sadece; biraz deneme ve yanılma düşlerimiz, kim kazanır kim kaybederse aşka ne! (Özlem ve Yol temalı kısa bir deneme yazımız bağlantıda dostlar.)
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
kategori Denemeler Blog
Kategori Denemeler Blog
Yol bu yoracak elbette; özlem öte yandan üzecek sadece; biraz deneme ve yanılma düşlerimiz, kim kazanır kim kaybederse aşka ne! (Özlem ve Yol temalı kısa bir deneme yazımız bağlantıda dostlar.)
Kategori Denemeler Blog
Ölüm bizlere atanmış en güzel görev, ağır aksak ve tembelce yerine getirmekten hiç hoşnut olmadığımız; günü gelince de en büyük isyanlara kapıldığımız.. (Kısa bir deneme yazımız bağlantıda dostlar.)
Kategori Denemeler Blog
Ruhumuzda gizlediğimiz o kabul edilmeyen ama orada dikilitaş gibi duran sanat eserlerimiz var! Yaşanmışlıkların arasından çöpe atmak yerine tam gönlümüzün ortasındaki oturma odasında her gün girip çıktığımız düşüncelerimizin altına gizlediğimiz o tozlar var, herkesin bilip kimsenin kabul etmediği.. (Gelin konu hakkındaki deneme yazımızı birlikte okuyalım dostlar.)
Kategori Denemeler Blog
Biz o inat! Biz o köprüde iki boynuzlu ataerkil... Biz seninle sen ile benden kalan üstü kalsınlar! Biz henüz denilemeyen garip bir zarftan ibaret, içerisinde iki kişi var, toplamında yalnızca birer kişilik garip bir çekingenlik ve korku. Yaşam ya bu, binlerce içinde birkaç tanesinin bir biriyle öyle güzel inatlaşması, ha keza yalnızlığa tabii, garipliğe köle birer hikayeyiz. Yazarlar her zaman belli, başrolde sen ile ben, oysa kavuşamamamız asıl anlatılagelen! (Yazımızın devamı linkte dostlar. Keyifli okumalar.)
Kategori Denemeler Blog
Bu denli eşsiz olup bu kadar önemsenmemek... İnsan bilinci için mükemmel bir yıkım olacak raddede olgu bu! Yıkıcı, yıpratıcı ve küçük düşürücü... Oysa bu eşsiz beyaz karınca sürüsü için küçük olmak ve düşmek asla kaygı olmadı, olmayacak. Buza kesmiş insan topraklarına hiç beklenmedik o sakinlikle, o huzurla gelivermek. Minicik süzülüşlerle. Bazen soğukla sıcağın kavgasında ortalığı kasıp kavuran fırtınalarda bile birbirine sımsıkı sarılıp yığınlara dönüşmez taş kesilesiye kadar. Kar tanesi olmak böylesi bir his. (Yazımızın devamı bağlantıda. Keyifli okumalar.)
Kategori Denemeler Blog
Aşıklar yüzyıllardır bu toprakların ruhundan demlenmiş en leziz susuşlar, en garip çığlıklar, en naif derlemelerdir. Anadolu coğrafyasının bir baştan öteki başa tüm dağını tepesini, tüm hırsını inancını, tüm yaşantısını ve sevdasını tek tek, tane tane iliştirmişlerdir sazlarının tellerine. Bizlere de saygı duymak, onların da çığlıklarını net bir şekilde anlamak kalıyor.. (Kısa bir deneme yazımız bağlantıdadır. Başlık veya bağlantıya tıklayarak açabilirsiniz.)
Kategori Denemeler Blog
Genelde zaman uçar gider, çokşun nehirler gibi bizi bir girdap köşesine sıkıştırır koşar gider. Bu kez öyle olmadı gülüm, bu kez bu hain ölüm bize zamanı da çiğneyip geçmeyi öğretti galiba. Dediler ki yıldönümümüymüş şehadetinin komutanım, abim, kardeşim, her şeyim; dedik ki kaç sene oldu acaba? Meğer daha üç yüz ile altmış beşi anca devirmişiz... Uzun bir yıl oldu sensiz amma bir hiz sensiz kalmadık iyi bilesin. (Yazının devamı için başlığa tıklayabilirsiniz.)
Kategori Denemeler Blog
Garipçe bir his, onu özümsemek. Tekrar etmek onu uzak diyarlarda duyulan her kuş sesinde, gülümsemesinde tamamen bir yabancının, sıcaklığını hissetmek. Mutlu olduğunu-en azından-varsayabilmek. Farz edebilmek, özlemek onu farzı misalin ötesi, gerçeğin ta kendisi. Bulunmasına an kala elden kaçan fırsat gibi. Tuttuğunda düşüverecek bir taç yaprak, bir kırılgan çiğ titrekliği gibi.. (Deneme yazımızın devamı bağlantıda. Keyifli okumalar.)