MeoDeneme - Cehalet Üzerine
Öne Çıkan- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Cehalet Üzerine
Öncelikle cehalet ve cahillik konusunda modern yaşamda sıkça karşılaşılan bir paradoksu belirtmek gerek. Yüzyıllardır insanların kendi dönemlerinde ve kendilerinden önce gelenler için çağın bilgi skalasında bir yer ayırıp o barajın altında kalanlara cahil demeyi sakıncalı bulmamıştır. Ancak, burada dikkat etmemiz gereken en büyük anlam kayması ve paradoks şudur: "Cahil hiçbir şey bilmeyen değil, her şeyi bildiğinden emin olandır."
Yukarıda verdiğimiz bu tanımın en çok uygulama alanı bulduğu çağ ise şüphesiz yaşadığımız modem zamanlardır. Modern zamanlar bilginin, hem inanç yönetimi hem de bilimsel-felsefi anlamda en şeffaf olduğu, kişilerin neredeyse cahil olmayı zorla başarabildiği dönemler haline gelmiştir. Yüzyıllar önce taş duvarların arkasındaki insanlara yüksekten bakılan kalelerden sokaklara, avuçiçi kullanımlı çevrimiçi cihazlara kadar halkın arasına karışmıştır bilgi denen zehir. Bu zehir, bilgisizliğin ortasında herbokolog olan birçok kesim için kötü bir etkiye sahip olmuş geçtiğimiz son birkaç yüzyılda dinler, bilimsel yaklaşımlar, felsefeler, yaşam tarzları tamamen evrim geçirerek bu çağa ayak uydurmak zorunda kalmıştır.
"Bilgi çağında cahillik bir seçimdir."
Donny Miller Konuyla ilgili olarak ne güzel söylemiş sayın Miller, bu çağda cahillik ve cehalet bir seçimdir. Asla bilgiyle veya inançla, keza hiçbir diğer üçüncü tarafla ilgisi olmayarak tamamen bir seçimden ibarettir cehalet. Çünkü karanlık çağlar denilen ve henüz kaç yüz bin yıl geriye gittiği dahi net bilinemeyen insanlık tarihinde, parmakla sayılacak kadar kısa süreli bilgi birikimi yaparak tüm evrene hükmetmeye kalmak en büyük yanlış olacaktır. Karanlık çağlar ile modern(kime göre) çağlar arasında kalan tek ortak nokta insan beyninin karanlığı çok sevmesidir. Halen ve inatla...
Şimdi klişelere sığınıp cehalete prim vermenin alemi yok, insanlar bilimle de olsa dinle de olsa hangisinin ağır bastığına yönelik olarak güzelce kandırılıyorlar. Bunu bir kez olsun kabul etmekte fayda var. Bizi ideal dünya düzenine götürecek ve üzerimizdeki bu vahşi cehaleti yenecek tek şey ortak bilinçaltı benzeri bir bilgi ve inanç havuzu oluşturup bunu büyütmeye çalışmak olacaktır. İsteyen istediği milleti göklere çıkarsın, modern toplumlar arasında bilimle yükselip insanlığıyla körelen, ilimle-inançla yükselip insanlığa zulmeden, inanç turizmini din diye satanla bilim gücünü nükleer bombaya dönüştüren hangi vicdan olursa olsun o aşamada dünyaya zarardan başka bir şey getirmez.
O nedenle cahil kalmamak en önemlisi. Peki nasıl olacak ki bizi kandırmaya, sömürmeye güç odakları olmaya çalışan bilgi-inanç sistemleri arasında bu durum derseniz hemen naçizane birkaç fikrimi belirteyim: her şeyin serbest, daha çok şeyin yasak olduğu toplumlar kazanacak! Bu ikilemli bir yaklaşım olarak görülse de, tüm inanan ve bilim insanlarını tenzih ederek söylüyorum, sonsuz özgürlük insan doğasındaki vahşiliğin en körüklenmiş hali. Uç noktalar cehaletten prim aldıkça saldırgan ve faydasız. Ortak insanlık bekası için bir araya gelip tüm sınırlarımızı, din kavgalarımızı, bilim adına küresel çapta ekonomik kaygılarımızı bir kenara bırakmadığımız sürece kan da dinmez, sömürü de bitmez, insanlığın değerlerinin de değeri asla ama asla bilinmez. Sen-ben biliyoruz diye bilmeyeni ezerek; sen-ben inanıyoruz diye inanmayanı hor görerek nereye varıldığının manzarası şu an dünya denen insan cehennemi. Bunu cennete çevirmek için biraz aydınlanmak gerek, biraz sınırları yıkmak, biraz anlayışlı olmak, biraz kuralcı, biraz da kurallı olmak. İyilik adına özgürken, kötülük adına bağdaştırıcı bir kısıtlayıcılıkta olmak ve tüm yeni nesillerin bizim hatalarımızdan ders almak yerine kendi hatalarından kolayca ders alabilecek kapasitede yetiştiğinden emin olmak!
Dinde zorlama yoktur deyip haçlı seferine çıkanla kafa kesen, bilim insanlık içindir deyip atom bombasıyla ülkeleri yerle bir eden aynı insandır! Aynı cehalet, aynı cahil, aynı düzen.. 'Meo
Kayıtlı tarihimizin ilk günlerinden beri tercihimiz basit: cehalet. Bunun sebebi de basit, tembellik. Zihinsel tembelliğimiz, küresel egomuzu tatmin etme yolunda başarısızlığımızı örtmek için en kısa yoldan tembel birer cehalet üretip kendimize, kendi sevenlerimize satıyoruz. Hem inançlarımızı hem bilimsel tavrımızı ucuzca pazarlayıp bir öncekinden daha başarısız nesiller yetiştiriyoruz. Hem de bu son geldiğimiz üstün teknoloji çağında. Ne acı. Cehaleti yenmenin tek yolu yaşam denen basit yolda hep birlikte ne kadar önemli bireyler olduğumuzu fark edip, her gün bir önceki kadar cahil olmadığımızdan emin olacak kadar çok şey öğrenmek, öğrendiklerimizi gerçekler değil bilgiler olarak algılamak, bilginin ve inancın yönetim şekli değil paylaşım şekli olduğunun farkına varmaktır.
Lafı çok da dolaştırmadan konuyla ilgili birkaç aforizmamı buraya ekleyerek denememi bitiyorum. Fikir ve görüşlerinizi iletmeyi, sosyal paylaşımlar yoluyla bizlere yeni dostlar kazandırmayı unutmayınız efendim. Sevgi ve saygılarımla, Meo (a.k.a Mehmet Şentürk).
Öz güven bilgili-cehaletin en güçlü kaynağıdır.
'Meo
Cehaletin ön koşul olduğu dünyada, öğrenmeyi bilmek son tercihtir.
'Meo
Bilgeliği sorgulayacak kadar bilmişlik yüklü bulutların selleridir var olan inanç sömürüsü sistemleri. İnsanlığı törpüleyecek kadar keskindir cehaletin dişleri, tek hesap etmediği insanlığın bilendikçe parlayabileceği..
'Meo
Yürümeyi düşe kalka değil yanındakine bakarak taklitle yapıp, ayağa kalktım diye sevinecek kadar çocuklukta cehalet dolu bir saflığın tatlılığı uzaktan hoştur, içi boş ve umut verici değil. Richard bach'ın martısı Jonathan Livingston gibi 'bir gün tüm bu balıkçılardan artakalanlarla beslenen beleşçiliği standart görüp halinden memnun bir toplumda özgürce, hiç olmadığı gibi uçmayı hayal eden' bir çocuk değilsin sen hala, sen hala hafifçe sallanan devasa bir gemiden savrulan balıkları yağmala dürtüsüyle aç egonu doyurma nefretindesin, bu senin hakkın değil açlığın, bu senin nefretini kustuğun bir pasiflik! Önce martı olduğunu kabul et, sonra aç kaldığını, sonra böyle öğrendiğini, en sonda da uçmanın başkalarına bakarak değil kendi içinde özgür bir hareketlenmeyi başarabilme inancınla gerçekleşebileceğini unutma! Kuzgun olma, akbaba olma, martısın sen çok istersen Jonathan Livingston ol! Başkası olma..!
'Meo
Dünya üzerinde aktif olarak var olan tek tanrı bilgi, tek şeytan cehalettir.
'Meo
®MeoEdebiyat.com - 2014
MeoEdebiyat Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk