MeoDeneme - Sınıflararası Hapishaneler
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Sınıflararası Hapishaneler
Çok özgür düzlüklerde koşacak çocuklarımız diye hayallerini tıkıştırdığımız o dört duvarlar! Renkli renkli tasarlanır sonraları hocalardan olabildiğince uzaklaşırlar. Küçükken hocalarına sarılan o yürekler ve akıllar, sonraları öfkeden kudururlar. Sınıflararası hapishanelerimizin serüveni bu!
Çocukça düşlerde koşturduğumuz o koridorlar, nasıl oluyor da sonraları dönüyordu volta atılan-gün sayılan, korkulan ve adımların geri geri atıldığı zorunluluklara dönüşebiliyor. Hep bir hapishane olarak mı tasarlandılar? Sonradan mı böyle bağnazlaştılar? Bilemem. Tek bildiğim mucizevi bir pasifleştirme yöntemiyle, sokaklarda güle eğlene koşması gereken dimağlar klişeler ve verimsiz not yarışlarının ortasında bir savaş alanına atıyor halbuki-kendileri-özgür-büyümüş ebeveynler tarafından... En acısı da bu!
Yaşayamadıklarının katbekat daha güzeli yaşatmaya çalışan aileler öncelikle çocuklarını kısıtlayan. En büyük hapishanemiz büyüklerimizin hayal kırıklıkları. O döngüde, umut da biz, çıkış yolu da! Sanki onları özgürce büyütürken birazcık anne-babalıktan kalan kendi büyüklerine inat edercesine garip bir eğitim kısır döngüsüne kilitlediğimiz o acı dolu çocuklar geziyor her köşede. Kimisi binlerce gün tekrar tekrar evden kovulduğu ve idareten vakit geçirmeye zorlandığı o kreşimsi eğitim kreması sürülmüş saçma çocuk dövüş kulüplerinde kimisi de binlerce şık arasından şıklıktan çıkmış asi ergenler olarak nefret kusuyor daha açık hava tutuklu evleri sayılan kampüslerin garibanlık kokan çimlerinde! Atanamayan tek şey bizden öncekilerin köylü hevesleri... İş buldurmayan tek stres o aptal önyargılarının yaratıcılıktan uzak işten-eve rutinleri...
Zihniyeti gariban, hayalleri kan revan, geleceği karanlık, modernitesi çalıntı, tutuculuğu ölümcül, yeniliğe garipçe inançsız bir açlıkla saldıran kitlelerin kurduğu bir kitlesel cam fanus bu eğitim adı verilen. Bazılarımıza birkaç metre kare yaşam, birkaç tasarım hatası masa sandalye kombini, biraz ranza bireyselliği ve garip yığınları tekdüze resmeden anlamsız akademik taburlar.
"Bizler hayata asla geç kalmayız gençler,
sadece bazıları acele edişlerinin pişmanlığını
başarıymış gibi yansıtmada bir numara bencillerdir o kadar.
- Meo
Çok da zaman geçmedi aslında, önceden söylenmiş biz sözdü bir önceki paragraftaki alıntı. Hayatı ıskalayanların tam on ikiden vurduğu zorunlu eğitilmesi gereken özgürlüğü çalınmış, başarıya inandırılmış ve önyargılarla sulanmış çöl dikenleriydik biz. Açmamız için özel bir saat ve yaş tayin edilen! Ancak hiçbir zaman yeterli alan, bir miktar nem veya umut verilmeyen! Gerçeğin çölünde propagandanın vahalarına doğru koşturulan çöl tayları gibi susuz, yorgun, deli yürek, kırık heves ve yanık ten! Hepsi de yalan ve çok içten... Hiç değişmeyen bir döngünün her saniye değişiyormuş gibi devinimle süslendiği anlamsız bir ispat çabasında yalnızca kendilerini düşünen başarısız ebeveynlerin başarılı hatalarıydık her kademede. Öyle de devam edecek biz çocuklara çocukluk, gençlere gençlik, yetişkinlere bireysellik bahşetmedikçe gönüllüce.
Bunca bilginin içinde, nasıl da koşuyoruz antik bir cehalete-bile bile.
Meo - 2024
MeoEdebiyat Denemeler Blog
Mehmet Şentürk