MeoDeneme - Zaman ve Akışlarımız

  Zaman bizimle birlikte aktığında normal algılanır, sabit kaldığımız durağanlıklarımızda hızlı algılanır ve koşturarak gittiğimiz kader basamaklarının birikimi üzerine hiç geçmemiş farz edilir. Akan şeyin sabitliği, yaşananların değişkenliğiyle her zaman insan kaderinde kavgalı olmuştur ve olmaya da devam edecek gibi görünüyor.

  Zamansız doğuyoruz, sürpriz. Zamanla büyüyoruz, kayıtsız. Zamandan çalıyoruz, kısıtlıyız. Kaderimiz, kederimiz, koşuşturmalarımız ve akışlarımız her seferinde birbirine karışacak bize zamanın doğrusallığının öznel bir toplamını sunuyor. Zamanı kendimizce algılıyor, yaşıyor, yorumluyoruz. Zamansız gelenlere şaşırmaktan kaynaklı her fırsata erken gelmiş gözüyle bakabiliyor; zamanından sonra geldiğini düşündüğümüz her sevgisiz duruma da burun kıvırıyoruz. Bildiklerimiz ve bilmediklerimiz bir araya geliyor zamanı çiziyor kendi ince cambaz ipimize. Birçoğumuz kolaylıkla ve anlamsızca bu zaman şovundan kurtuluyoruz, kimimiz yapması-uğraşması gereken çok şey var..

  Kendimize kurguladığımız toplumlar, yaşamlar, tutkular, yalandan ortamlar tek bir hedefe odaklanıyor: çalınacak zaman. Karşılıksız sunulabilen, ancak yaşamda yalnızca ölümle ödenen kısıtlı bir paha biçilmez olan zamanı gönüllüce boş sistemlere harcayabiliyoruz. Akışımız diyoruz buna, kaderimiz, savaşımız, hedeflerimiz.. Birçoğu yalan dolan. Birçoğu bizim ataletimizden doğan.. Birçok saniyeyi binlerce yıllık hatalarla tekrar etmekten başka bir şey yapmıyoruz. Sonra da anlık doğruları kazanan insanlara gıpta ediyoruz. Başarı buluyoruz bilmediğimiz doğru zaman yönetimlerini. Kendi kaderlerinden çalan hırsızlarız, sırf insanlar zamanı yaşayabiliyorlar diye başkaları adına sevinip kendimizi kolayca üzüyoruz. Akış yoğunluğunda nehirlerin yonttuğu dağlar gibi küçük küçük eriyoruz, farkında olmadan. Hırsımızın granitlerini aşınmaz sanıyoruz. Öfkemizin körlüğünde biyolojinin sunduğu saatleri görmezden geliyoruz. Çoğumuz boşa yaşıyoruz, zaman israfıyla. Zaman ve akış o yüzden önemli! Dengeli kullanamıyoruz..

Meo - 2018
MeoEdebiyat - Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk