Yaşam ve merak birbirinin peşinden gelen, zaman zaman birbirlerinin önüne geçerek anlamsız görünen her hayata biraz anlam katan iki olgu gibidir. Bu denemede, yaşam ve merak farklı açılardan kısa bir yazıda irdelenmektedir. İyi okumalar. 

Huzur dolu bir yalnızlık doğa denen. Karanlığın seçkin vahşiliğinde dolaşmak ölümle kucak kucağa yaşam denen, bizim görmemek için elimizden geldiğince yapay dünyalarımıza kaçarak hem yaşamı hem ölümü unuttuğumuz! 
- Meo

Dünya üzerinde yaşamın kaynağını aramaktan veya zaten biliniyor olduğuna inanmaktan büyük vakit kaybı yoktur; yaşamak varken. Yaşamayı bilmeden anlamını aramak ise düşünmeden fikir sahibi olmak ve iyi kalpli olmadan inanç taşımak kadar gereksiz ve saldırgan bir tavırdır.. Dünya üzerindeki geçici ömürleriyle kalıcı işler çıkarmaya çalışan salakların verdiği zararların tamamı bu ikilemin kaynağında yatar.
- Meo

İnsanın geçmişindeki her gün bir aynadır ve yaş geçtikte insan ruhunun duvarlarına döşenir. O nedenledir ki insan geçmişine ne kadar bakarsa ve insan geçmişi ne kadar kalabalık hale gelirse o kadar delirir kendi egosunda..
'Meo

Yaşam değerlidir, senin-benim ona atfettiğimiz tüm değerler kadar. Sadece doğarken, büyürken veya öldükten sonra değil her nefes alıp verişinde değerlidir. Altında bir nefes alırken, gümüş bir nefes verir doğa insana. Hiçbir kur, hiçbir takas değeri olmadan.
'Meo

Yaşamın en güzel duyguları hep arındırılmış olarak adlandırılır: korkulardan arındırılmış maceralar, kaygılardan muaf cesur bakışlar, çekincelerin silindiği o darmadağın oyunlar. İşte aşk bu çocukluktur, büyümekte değil marifet mühim olan bir çocuk kadar aşık olabilmek dünyanın karanlığındaki o minicik hislere. Aşk o denli maceraperest bir rest, çekebilene..
'Meo

Bazen yaşam bittiğinde güzelliklere varan bir köprüden geçeceğini sanmaktansa, geçiyor oluğun köprünün adını koymaktı yaşam.
'Meo

Bir buket çiçek bu ömür, koklasan da solan, saklasan da..
'Meo