Hepimizin toprak olacağı doğrudur; asıl sorun dönüşebilecek kadar toprak kalmadığında ne olacağı. Bugün için hançeri kolayca saplayabilirken doğanın sırtına, günü geldiğinde hangi ağaçları dikebileceksin yaşayan vücuduna? Onu düşün şimdiden, hazır yol o kadar değil madem..
'Meo

Merak ile sevgiyi karıştırandan yılmışken insanoğlu, aşkla heyecanı karıştıranların yalanlarıyla yeni tanışıyor. Bencillikle yoğrulan modern çağlar, en eski duygusal tuzaklarda can çekişiyor. Tüm eski aşk perileri ölmüş ve biz inadına mutluluk arıyoruz zira, hep olmayacaklara gebe..
'Meo

Sisler Ormanı'nda karanlığa gerek yoktur, duyguların yoğunluğu karanlıktan daha gizemli ve güzel olmaya yeter de artar. Sen kendini hislerinin yoğunluğunda gizemli sayarken, asla sevilemezsin eğer sislerin içinden kendini gösteremezsen. Bu ormanda aşk, biraz ağaç, biraz çalı ve biraz topraktan ibarettir. Ya dikenli, ya geçilmez, ya görünmez bir şekilde...
'Meo

Duygular bir ağ gibidir; kelimelerle birbirlerine bağlanır, anlamlarla şekillenir ve insanlarda vücut bulur ya bir aşta ya bir hüzünde. Bu ağa yakalanmama ihtimaliniz zaten yoktur da, orada yapayalnız bırakılmak en tehlikeli insanlık halidir.
'Meo

Şeytanın varlığına inanan insanın ruhunda şüphesiz gayet güçlü bir şeytan yaşamaktadır ve onu yansıtacağı tek ayna ise şeytan inancının ta kendisidir! 
'Meo

Ne zaman ki gelir fısıldar iki kel alaka melodi, yürek burulur gözler her halükarda deprese.. 
Her ne zaman 'O' gelir oynar yine aynı parodi, gözler açılır yürek saklanır boşuna bu deplase..
Modern çağın ozanlarında yoktur dil, nizam; birkaç kelime duymayagörsün mest olur, zaten aşk olmuş elsine-i selase..
'Meo

[Dipnot: 
deprese olmak: bunalmak, 
deplase olmak: boşluğa çıkmak, 
elsine-i selase: Osmanlı'da üç dil  
(Türkçe, Arapça, Farsça). 
Not: Dipnot yazan yazarlardan 
nefret ederim.]

'Eski sevgiliye edilebilecek en büyük beddua nedir?' diye sormuşlar gençler; 'hep, beni sevdiğin kadar sevil..' diyebildim. 
'Meo

Doğayı gerçekten görmeden 'iyi ki doğdum' demenin; Tanrı'nın doğayı oluştururkenki heyecanını hissetmeden 'aşık oldum' demenin; henüz son nesefindeki karanlığı görmeden 'ben cennete gideceğim' inancını gütmenin hiçbir anlamı yok.. Sadece zaman kaybı. Görüntülerimiz göreli, hislerimiz geçici-tekrarcı ve inançlarımız masalsı hiçbirimiz gerçekten olmak istediğimiz yerde değiliz, maalesef.
'Meo