MeoEdebiyat - Denemeler Blog
MeoEdebiyat - Denemeler Blog Pic.Source: "End of the Cycle" By ErikShoemakerb @deviantart.com

MeoDeneme - Çok Kolay Da Değil

  Denemeler Blog

Çok Kolay Da Değil

  Kolay olduğunu zannettiğiniz o istatistiksel ölümlerin hikayeleri var! Dostları var, aileleri, yalnızlıkları ve en önemlisi sizlerin hiç umurlarınızda olmayan cesaretleri var. Yazmakla anlatılmaz ve okunmakla anlatılmaz ama ben denerim imkansızı arada bir. Okursanız sevinirim de, anlaşılmak (emin olun) umurumda değil! 

  Mesela...

  Bir akşamüstü serinliğinde sizler daha "bahar pikniklerinin devri bu sene de geldi mi henüz?" diye düşünürken susmadan çığlık atar yeşermeye yüz tutmuş dağların yarıklarında birkaç ambulans, biraz siren, bolca siren ve sessiz çığlıklar. Kimselerin fark etmediği o aceleci ölüm konu bizim Kirli Çocuklar olunca epey yavaş gelir. Hüzün ve sessizlik arasındaki gerçekleşen o rüya, kabuslaşmak için saliseler bekler. Yalnızca birkaç şanslı, birkaç kara göz, birkaç deli ve birkaç adam fark eder! Anlar, dinler ve bekler.

  Acı ya haber, pek sükse! Hemen kapışılır biraz ReTweet, biraz beyhude. Vay canım anam akşam haberleri var bir de, hele varsa minicik bir "BEBE," kucakta veya opsiyonel olarak elde-doydu birkaç genel ot bok yönetmeni hem arabeske hem tick'e hemi de reytinge! 


Yüreğine ateş düşmüş kara haber var
Gelen olmaz giden olmaz ah çeker ağlar
Pencerede kala kalmış, yolunu bekler
Gelir anam, gelir desem, desem yalandır
Güzel anam, canım anam, kolay değildir

  Uzaktan gelir her bir ses, çok yakındayken o kutlu son nefes! Yavaştan gelir her bir haber, peşinde nice acıyla beraber. Birileri cehaletin uykusunda rüyalarında acınası yalanlar, diğerlerinin yüzündeki toz parçaları yavaştan dökülür bir koşuşturmada. Bilen bilir. Bilmeyenler için çok yeni. Okyanusun ortasında yanmak gibi, güneşli bir ruh gününde donmak; nefes ala ala yavaştan boğulmak! İşte anam, güzel anam, böyle bu topraklarda yiğit doğurup, onun düşünde yaşamak. Yol gözlemek, ses dinlemek, saat ve yelkovan, vay benim anam şimdilerde akşamlar ne yavan! Çok da kolay değildir.

  E sana da kolay gülüm anam, Feryat Figan o cennet ellerine ter damlalarıyla kuşanan. Bana, bize, dimdik durmaya yemin etmişe, öc almaya anT içmişe, adama, yiğide, hele hele o evin direğine-şimdilerde kırık-ne zor gelir bir bilsen. Çok da işimize geliyor bilmemen.  


İşte geliyor uzaktan, beze sarılmış
Akrabalar her bir baştan başa şaşırmış
Anam koşar yalınayak, yarı delirmiş
Gelir anam, gelir desem, desem yalandır
Güzel anam, canım anam, kolay değildir

   Yarı delirmek, tam ölmekten birazcık serin. Buz tanelerini terlemek, dağları eritenleri dökmek gözden, çığlıklarını şimşeklerden, acısını Hades'ten! Aheste bir tören, bir geçit, hiç geçişi bitmemiş. Biraz helallik, biraz dua, biraz taziye birkaç adiye.. Üzgünüm söylemek lazım bazen o derin sinkaflıyı, bir kalaylı piçe! Ama canım anam, "kolay değildir!". 

  Olmadı da kolay olmayacak DA! Sen yandıkça insan aynı çiğ, sen söndükçe ateş birilerinin dilinde pelesenk, birilerinde belirlidir.  

Kolay, kolay, kolay, kolay, kolay değildir
Kolay değil, kolay değil, kolay değildir


 Emanet edilir, bir bıçak, bir defter! Hangi çizgiyi çizebilir ki patlayası can damarına adını o Kör Neşter? Ne Neşet döktü bu acıyı notaya ne biz dinleyebildik Türk Halk ezgisinde. Ne birileri tanımlayabildi o karmaşayı birkaç metafizik entropiyle. Yıkım için gereken öncelikle yapım. Ölüm için önce gereken uğruna nefese düşecek bir sonsuz zulüm, sonsuz sanılan insanın aptallığı da çok zeki maalesef bizdeki o çiğ insan Habilliği.

 

Kahpe fişek nasıl delmiş kaşın arasını?
Birden bire donup kalmış gözün karası
Elde vardır bir tek onun kanlı beresi
Gelir anam, gelir desem, desem yalandır
Güzel anam, canım anam, kolay değildir

  Güzel anam fişekler sayılı bizde, "E düzenli ya," her şeyimiz gibi küffar ile dövüşümüz de.. Fişeğin kahpesi bilmez iz yol. Düşer birer meteor sanki savunmasız Ay Dedemiz ensesine, ensesine. Hayır çok sorun değil de, emanete keşke eklenmese o "Kanlı Bere". Bir bayrak, bir sancak! İki asker durmuş selama, yüreklerde dimdik o vatandan mutlu salıncak. Şehit gelir, düğünü sanki gülümsesinde, "Babacığım" diyen o yavrucak. Yarımlar biz kalanlar, öksüzler bizler o inancını törpüleyen, bizler o eksi bilmem kaç derecelerde öfkesiyle beslenen.

  E be annem aldık öcünü de, alırız ha keza. İşin ucunda ölmek zaten vardı da, senin hiç elini öpmeşimiz ki çoğunu toprağa ekmeden önce. Asıl sorun bu ağacın yeniden doğmayışında. 

 


Kolay, kolay, kolay, kolay, kolay değildir
Kolay değil, kolay değil, kolay değildir
Kolay değil, kolay değil, kolay değildir
Kolay değil, kolay değil, kolay değildir!

 Selam olsun, bey'lere, beyefendilere. Biz yine zorun kolay göründüğü o düzlüklerde, zorun bize imkansızlaştığı düzlüklerde. Tek sıra halinde anam. Tek tek işte. Sırayla anam, sırayla. Keşke erken gelse-dilediğin gibi-ama olmayacak işte. Bekleyeceğiz bir başka sefere.

  Keşke çok kolay olsaydı da gelseydik yorulmadan yine. Çok yorulduk. Çok vurduk da arada biz de vurulduk. Düşündük de o çocukları ne de üzüldük. Konuştuk çok ama çok yine hiç anlatmadan. Güldük inceden, içimiz yangın. Anlamaz insanoğlu epey gereksize azgın. Anam biz sen olduk, anam biz evladın. Canım anam dolduramadık o tüfekleri öfkenle, var serde merhamet. Bizde galiba yokmuş o sendeki vatana minnet ve netamet! 

 

"Bir akşamüstü düştüğüm yerde, basit bir çimen peydahlanır ismi umut! Sen görmesen de bilmesen de o dağlar bak hala Yeşil!." 

 

Meo - 2025
MeoEdebiyat Denemeler Blog
Mehmet Şentürk

 

Son DüzenlenmePerşembe, 08 Mayıs 2025 12:19
(3 oy)
Okunma 129 defa
Yorum ve görüşleriniz değerlidir. Facebook hesabınız ile yorum yapabilirsiniz.
X

Sağ Tıklama

Sağ Tıklama ve Kopyalama Sitemizde Engellidir.