MeoÖykü - Rüzgarla Savrulan
Avuçlarıma değdiğinde, titriyordu nezaketten gençliği. Avuçlarına nem, gözlerine kalem çekiyordum her bakışımda, daha bir aşık oluyordum sanki.. [Konuyla ilgili kısa bir aşk öyküsü bağlantıdadır. İyi okumalar.]
kategori Kısa Öyküler
kategori Kısa Öyküler
kategori Kısa Kısa Aşk Öyküleri
kategori Kısa Öyküler
kategori Mikro Öyküler
kategori Kısa Kısa Aşk Öyküleri
kategori Kısa Kısa Aşk Öyküleri
kategori Kısa Kısa Aşk Öyküleri
Kısa Öyküler bölümü tarafımdan halihazırda proje olarak yazılmaya devam eden kısa öykü kitabı projeleri ile roman çalışmalarım arasında kalemimi denediğim yeni öykülerden oluşmaktadır. İyi okumalar.
Kısa Kısa Aşk Öyküleri alt blogtur. İçeridiğinde yalnızca birkaç paragraftan veya kısa dialoglardan oluşacak mikro öyküler bulunacaktır. Herkese iyi okumalar.
Devam...Mikro öyküler, bir paragraf boyutlarında anlık anlatılardan oluşan minik bir öykü fikirleri blogumuzdur. İyi okumalar.
Devam...Avuçlarıma değdiğinde, titriyordu nezaketten gençliği. Avuçlarına nem, gözlerine kalem çekiyordum her bakışımda, daha bir aşık oluyordum sanki.. [Konuyla ilgili kısa bir aşk öyküsü bağlantıdadır. İyi okumalar.]
Kısa Kısa Aşk Öyküleri blogumuzun ikinci öyküsünde, kötü bir başlangıç için gereken haberleri işlediğimiz bu aşk öyküsü tamamen yaşanmış bir olaydan alıntıdır. İyi okumalar.
Kısa kısa aşk öyküleri blogumuzun ilk öyküsü. Kısacık bir aşkın, upuzun düşlerinin kısacık gerçeklerini konu aldığım bu öyküyle, Kısa Kısa Aşk Öyküleri grubumuzu okurlarımızın hizmetine açıyoruz. İyi okumalar.
Kısa öykü denilince her zaman aklıma İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü gelir, bir edebiyat eserinin kısa ve öz, vurucu ve dopdolu olması için kısacık bir anekdot kadar olmasının yazarın yaralayıcı kalemiyle neler yapabileceğini öğrendim üniversite öğrencilik hayatım boyunca. Bunu öğrendiğim elden birkaç kısa öykü paylaşmak istiyorum. Detaylı bilgiler ve öykü bağlantıdadır. İyi okumalar. Bu eğitimin en büyük parçalarından biri de son dönemlerimde tanıdığım değerli hocam Mehmet Ali Çelikel'dir.
Köyde büyümüş bir çocuk için bazı anılar onu hep köye bağlı tutar. Bu konuyla ilgili bir köy parkı öyküsü bağlantıdadır. Hikayedeki parkın fotoğrafı yukarı bölümde görülebilir, hikayedeki kişiler ve olaylar tamamen gerçektir. İyi okumalar.
Aşk gerçek mi yoksa illüzyon mu? Tamamen bu sorunun üzerine odaklanmış minicik bir kısa öykü yazasım vardı, artık yok. Çünkü yazmam lazım.. Hikaye bağlantıdadır veya aşağıdaki "devamını oku" bağlantısına tıklayınız. Herkese iyi okumalar.
E o gözler masmavi, ama ben yüzme bilmem ki.
- Son -
Malum Türk erkekleri olarak askerlik anılarına bayılırız. Hele ki benim gibi Eğirdir Dağ Komando Okulu görmüş, Güney Doğuda aksiyonlu bir yaz mevsimi geçirmişler için bu efsanedir. Ama konumuz bu değil! Ben tam olarak, henüz Eğirdir Dağ Komando Okulu'nda nasıl zaatürre olurum dersleri alırken, hayatımda hiç çatışma, silahlı eylem görmemişken, bir sohbetimizde yazarlık hakkında konuşurken, "Ben, mesela, sizin ilk girdiğiniz çatışmayı yazarım hiç o taraflara gitmeden. Siz de oturur o anı yaşarsınız.." diyerek iddiaya girmiştim. Tabi o komutan buna izin vermese de çok Sevgili Salih Üsteğmenim "Beni yaz bakalım." demişti. Ve bir hafta sonu tatili arasında birkaç sayfa kağıda yazıp, bu kısa öyküyü o akşam kendisine teslim ettim. Gece nöbeti sırasında okudu. Hüzünlenmişti. Yalnız benim iyi yazdığımdan değil de, o benzerlerini yaşamış olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyordum her şeyden önce. Neyse uzatmadan sizi bu hikayeyle baş başa bırakayım. İlk çatışma'm (öykü), ilk çatışması bir komutanın..
Hepimiz, belki de unuttuğumuz kadar çok kez-sayıda, aşık oluruz. Peki bunu düşünerek aşık olmayı kafaya koysaydık acaba kaç saniye sürerdi? Ömür boyu? Birkaç yıl? Birkaç ay? Birkaç Dakika? Bu soruların herkese göre farklı cevapları olduğu malum. Konuyu ele alan kısa öyküm aşağıdadır. İyi okumalar. Yorumlayıp ilham olmayı, paylaşıp destek olmayı unutmayın lütfen.
Ne yanlış masallar yazmışız biz her seferinde, doğru olanlar gözümüzün önünde kayıp giderken. Ne güzel de sevilmişiz bazen, unutmuşuz doğrulara inat edercesine.. İşte buna benzer duyguların anlatıldığı kısa öykü çalışmam aşağıdadır. Şimdiden iyi okumalar, yorum-beğeni-paylaşımlarınız çok değerlidir esirgemeyin.
Sana hiç masal anlatmamış olabilirler, asla sayfalarını çevirmemiş olabilir ilgili bir ebeveyn senin gözünün önünde farklı evrenlerin. Seni kimse senin istediğin gibi sevmemiş olabilir ve henüz masalları yaşamamış olabilirsin. Peki ya masalların herkes için bir kereliğine gerçek olabildiği bir dünyada yaşayan bir çocuk olsaydınız? İşte tam da bu konuyu işleyen bir kısa öykü çalışmam aşağıdadır. Üst kısımda ise 12 dakikalık bir şarkı okurken iyi gideceğini düşündüğüm türdedir. İyi okumalar, iyi dinlemeler. [Yorum, görüş, öneri ve paylaşımlarınızla destek çıkmayı unutmayınız lütfen.]
Güller aşkın en güzel sembolü diye öğretildi bize, bizim aşklarımız kadar elit, bizim aşklarımız gibi dikenli-korumacı ve narin.. Bizim aşklarımız kadar değil bizim sevdalarımız kadar ölümsüz olduklarını öğrenene dek hayatını ve güllerin anlamını değiştiremeyen bir sevdanın öyküsü. Toprak kokulu, gül tazeliğinde...