MeoÖykü - Kısacık Bir Aşk Öyküsü
Öne Çıkan- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Kısa kısa aşk öyküleri blogumuzun ilk öyküsü. Kısacık bir aşkın, upuzun düşlerinin kısacık gerçeklerini konu aldığım bu öyküyle, Kısa Kısa Aşk Öyküleri grubumuzu okurlarımızın hizmetine açıyoruz. İyi okumalar. Hikaye aşağıdadır, lütfen tamamını okumak için Sosyal Medya hesaplarınızdan birinde paylaşınız.
Kısacık Bir Aşk Öyküsü
"Gecelerdir onu düşünüyorsun, öyle mi?" sorusu geldiğinde elindeki bardağı çay tabağına oturtmayı beceremeyen bir titreklikte yanıtladı, "e evet yani, ne anlatıyorum yarım saattir sana," buradaki serzeniş biricik dostu Kiraz'a değil o sabah çiği gözlü çocuğaydı sanki. "Niye gidip konuşmuyorsun ki?" bu soruda bir heyecan, biraz hüzünle ve biraz da meydan okumayla karışmış Kiraz'ın yüzünde kocaman bir soru işareti çizmişti.
Ece şimdiye kadar düşünmekten, çekinmekten, korkmaktan ve üzülmekten öylesi yorgundu ki, "Gidip ne diyeceğim canım çocuğun yüzüne," kendini salmışken, "bilmiyorsun sanki başımdan geçenleri, hatta ne başımdan tamamen üzerinden beni ezip geçenleri!" Son sözleri söylerken yaşanılan hüsranlar Kiraz'ın hızla aklından geçmişti, hangisi sayabilirdi ki.. Ama susamadı hızlı hızlı Ece'yi oturduğu yerden kaldırmaya çalışarak, "Geçmiş, geçmişte kalandır. Aldığımız derslerdir, şimdi çıkıyorsun ve o bankta oturan çocuğun yanına yanaşıp saçma sapan bir soru soruyorsun, tamam mı?" diye heyecanla söylendi.
Saniyeler geçmek bilmiyordu, Ece son bir kez başını kaldırdığında yanından geçen o yeni duyduğunu fark ettiği 'pardon' sözcüğü, karşıdaki çocuğa doğru gidip kendisine kocaman sarılan bir sevgilinin sesiydi. "Hayatım neredesin kaç zamandır, blok ders mi yaptınız yoksa?" sorusuyla ve narin bir yanaktan öpücükle artık Ece'nin yürüşüyü daha da hızlanmıştı. Neredeyse koşarcasına geçti gitti yanyana oturan çiftin yanından. Hiç bakmadan, gözlerinde hafif bir nem ve kendine duyduğu öfke. Koşarak birkaç kat çıktıktan sonra girdiği ilk lavaboda aynaya baktığında, "Bu kez çok kısa sürdü, değil mi?" diyebildi hıçkırıklara boğulmadan önce. Aşk bazen, çok hazırlıklı ama hiç hazırlıksızdı! Çok acınası ve çok açımasız.
Meo - 2016
MeoEdebiyat Kısa Öyküler Blogu
'Mehmet Şentürk