MeoÖykü - Göl Kıyısı Rüyası
Öne Çıkan- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Yorgun bir hafta sonu sabahı, geride kalan günlerde dağlarda yaptığı askeri eğitimlerden yorgun bir komando adayı olan Efe sahilde yürüyüş yapıyordu. Basit hafta sonu tatilinin bu ilk sabahında her attığı adımda taşlar fısıldıyor, dalgalar renk değiştiriyor geçmişe ve salkım çiçekleri ile bezenmiş bir duvarın kenarında oturup sulara bakıyor. Dakikalarca..
Göl ve içindeki rengarenk ada eğitim yaptığı dağların hemen bitişiğinde. Günlerce uykusuz, hareketli, heyecanlı, eğitimle geçmiş sabahların ardından gözlerini kapatıp taşlara uzanınca hafiften uykusu geliyor Efe'nin ancak uyumuyor. Kulaklarında tanıdık birkaç ses, biraz mırıldanma, birkaç gülücük ile gözlerini kısık açıyor; uzakta sislerin içinden yan yana gelen bir çift, çiftin sırtlarında çantaları, elleri ara ara birbirlerine kavuşuyor, çocuk kızın etrafında dönüyor ara ara, tam ona yaklaşırlarken duruyorlar. Gözleri açılıyor, çift doğrudan onun uzandığı yere bakıyorlar, adanın merkezindeki tarihi kale surlarından sarkan salkım çiçeklerine bakıp gülümsüyorlar, kız şaşkın bir şekilde duvara bakan çocuğun koluna sarılıyor ve yanağına bir öpücük konduruyor. Çocuğun şaşkınlığı bir kat daha artıyor, gelip oturuyorlar Efe'nin uzandığı yerin yakınına, bir şeyler konuşuyorlar, gölün dalgalarını dinliyorlar. Henüz yüzlerini yeni yeni seçebiliyor, ikisi de çok tanıdık, çok eski. Kız çocuğa sarılıp ağlamaya başlıyor, hatta birlikte ağlıyorlar. O anda sımsıkı sarılmış birbirlerine salkım çiçekleriyle bir oluyorlar. Çocuk yanındaki kızın gözyaşlarını sildikten sonra duvarın altındaki kayalara basarak doğruluyor ve bir adet çiçek koparıp kıza veriyor. Kız gülümsüyor ve aniden Efe'yi fark ediyor. Durup Efe'ye bakıyorlar, korktukları çok belli. El ele tutuşup hızlı adımlara birkaç adımlı mesafedeki sahile doğru yürüyüp suların içinde kayboluyorlar. Efe hiçbir şey yapamadan gidiyor gençler gölün derin sularına, yüzme bilmediğini fark ediyor koşmaya yelteniyor olmuyor.
Korkudan ve şaşkınlıktan gözlerinden bir damla yaş akmaya başladığı anda ayılıyor tüm vücudu. Uyanıyor, kucağına düşmüş bir salkım çiçeği ile. Çiçeği çantasına atıp uzaklaşıyor oradan. Sonradan anlıyor rüya gördüğünü, rüyadaki çocuğun kendisi olduğunu, rüyadaki kızın da aynı gölün kıyısında aynı noktada kendisi öpen o kişi olduğunu. Sonradan anlatıyorlar kendisine aynı kadının aynı rüyayı başka bir şehirde gördüğünü. Sonradan dağlara savaşmak için giderken alıyor bunun mesajını, 'kendine dikkat et' eşliğinde. Hep sonradan yaşanıyor bazı aşklar işte, hep sonradan.
Meo - 2016
MeoEdebiyat Kısa Öykü Blog
Kısa Kısa Aşk Öyküleri
'Mehmet Şentürk