MeoDeneme - Yollar ve Özlem
Yol bu yoracak elbette; özlem öte yandan üzecek sadece; biraz deneme ve yanılma düşlerimiz, kim kazanır kim kaybederse aşka ne! (Özlem ve Yol temalı kısa bir deneme yazımız bağlantıda dostlar.)
Aforizmalardan sıkıldığım dönemlerde roman yazımı önceki sancılardan bir kısmı olarak yazdığım denemelerden oluşan alt blogumuz. Makaleler DeviantArt görselleri ve ilgili videolar ile desteklenmektedir. İyi okumalar.
"Kavramlarım - Sözde Düşünceler" birkaç yıl öncesinde başlattığımız bir deneme projesidir. İçeriğinde basit ve genel kavramlar hakkında kısa denemeler mevcuttur. Severek okuyabileceğiniz sadelikte ve felsefi derinliktedir. İyi okumalar.
Devam..."Yazman gerekiyorsa, yazacaktın. Okuması gerekenlerin sorunu olsun artık kalan her şey.." Kimsenin okumayacağı bir kitaptır yaşam. Kimsenin senin kadar içten yaşayamayacağı kadar gizli, sıradan ve sana ait.
Devam...Yol bu yoracak elbette; özlem öte yandan üzecek sadece; biraz deneme ve yanılma düşlerimiz, kim kazanır kim kaybederse aşka ne! (Özlem ve Yol temalı kısa bir deneme yazımız bağlantıda dostlar.)
Sonsuz bir döngüler ağının basit örnekleri olarak kendimizi ispatlamaya çalıştığımız garip bir evrende her döngünün başlangıcı, sonu ve her sonun bir başlangıcı ile nihayete erdirilen bir kaderi var! Yaşamak zorundayız... [Yazımızın devamı bağlantıda. Başlığa tıklayıp okuyabilirsiniz.]
Modern çağın moder(E)n ilişkileri var, haliyle komik yanları da var. Yeni yeni terimleri var, genelde yeni uygulamalarımız da var. İlişkilerimizin değişiminden çok daha hızlı değişen kavramlarımız var, en tazesi de gaslighting. Gaslighting hakkında bir deneme yazdık, keyifle oyunuz... (Yazımızın devamı bağlantıda. Keyifli okumalar, Aralık 2022)
Doğduğumuz zamanların biyolojik kavgalarıyla büyümek; bazen bir lokma için verdiğimiz o savaşların ileride büyüyen özlemlere dönüşüp bizleri yaşamın başka kıyılarına atmasını kurak gözlerimizde ağlayarak izledik.. Kardeşlik biyolojik miydi? Hep sorguladık, cevapsızlık dahilinde! (Yazımızın devamı makalemizde..)
Bir gece seni düşünürken aslında seni kaybettikçe nasıl seni parça parça kendimde bulduğumu fark ettim. Hiç düşünmeden seni kendime kaydediyor ve sonra yine hiç farkında olmadan seni tamamlıyordum gözlerimde. İşin en trajik yanı bunu beni sevmediğini bilerek yapıyordum, peki ya neden? İşte bu sorunu çözmek için 50 tane kelime yazdım seni düşündüğümde ilk aklıma gelen ve bunları çöpe attım. Şimdi tek yapmam gereken bunları toplayıp her biri için bir itiraf yazıp, en azından kendimdeki seni ince ince aklımdan kazımak olacak. Elbette sana değer verdiğim için, senden çok da kendime.. [50 maddeden oluşan uzun bir deneme yazısı bağlantıdadır.]
Yaşam bizlerin renklere olan tepkilerinden beslenen devasa bir tablo gibi. Her seferinde yeniden çiziyoruz aklımıza görebildiğimiz veya tanımlayabildiğimiz tüm renkleri. Benliğimizi üreten şey ise tüm bu renklerin bir araya geldiği o ahenk.. (Yazımızın devamı için tıklayın!)
Zaman zaman not olmak gerek, alışılagelmiş şekilde sağa soğa eleştiri yağdırıp herkese, her şeye not vermek yerine. Bir not alınacaksa, en güzelini kendine yazabilir sadece. Ben buraya iliştireyim bir 15 kadar not. Kimin kimden ne alacağını belli olmaz, belki de sizi teğet geçmez bu listelerden biri de. İyi okumalar.