MeoDeneme - Futbolun Edebiyatı
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Futbol yalnızca 45 metreye 90 metrelik yeşil bir sahada, parlak ışıklar altında o ışıltılı yıldız futbolcuların genç dimahların hayallerini süslediği bir spor olarak kalmıyor ziyaret ettiği ve sevildiği hiçbir toplumda. Ülkemizde de çocukluğumuzun köy meralarında koşturmacayla, sakızlardan/ciplerden çıkan ve biriktirilen futbolcu kartlarıyla özgürlüğümüz dile gelişiydi futbol, akşam sokak aralarının samimiyeti, tenefüslerin tatlı endişesi, zamansızlığın ve imkansızlığın futbolla yuvarlandığı zamanların gençleriydik her birimiz.. İşte o günlerde, futbol edebiyattı!
Biz çocukken ofsayta düşmüyorduk hiç, fauller samimiyetimizde eriyordu mesela, yarıları yoktu çoğunlukta maçların annelerimiz-abilerimiz son düdüğü akşam yemeği çığırtkanlığıyla çalasıya. Krampon da neymiş, karakaçan dediğimiz lastik ayakkabılarımız vardı bizim Anadoluda, koştur koştur ayaklarımıza yapışırdılar adeta. Yalınayak top oynamak ise çiğli çimenlerin üzerinde, paha biçilmezdi asla. Sonradan çıktı o afilli markaların birbirini yarıştırması çocuklar arasında. Bizlerde gol değil, eğlence vardı her halükarda.
Şimdilerde bile betonlaşmış devasa statlarda binlerce insan bir futbol takımının sevdasıyla bir araya gelip edebiyatın en güzel çoksesli örneklerini sunuyorlar besteleriyle.. Kah gönderme yapıyorlar kah haraketle birbirlerine yükleniyorlar ancak bu besteler de edebiyatın güzel örneklerinden. Çünkü binlerce insanı büyük bir heyecanla ayakta tutan, statların devasa yüklerini taşıyan kolonlarına dayanıklılık testi uygulayacak kadar sallayan bu bestelerdeki şiiri, edebiyatı, sevdayı ve tutkuyu görmemek içten bile değil. Umarız ki önümüzdeki yıllarda da futbolun bu romantik yönü en temiz haliyle sahalara renk katmaya devam eder ve holiganlarından arındırılmış keyifli spor aktiviteleri olmaya yüz tutarlar.
Meo - 2018
MeoEdebiyat - Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk