MeoDeneme - Ruhun İnşası

  İnsan ruhu, varlığının asla ispatlanmayışı ile insanların inanç çerçevesinde her sosyal ortamda inşasına hızla başlanan bir olgu. Küresel insan egosunun bireysel yansımaları şeklinde boş bir levha olarak dünyaya gelen tüm zihinlere büyük bir perde niyetine çekilen ruhlarımız bizi bazen renkli ışıklar altında yaşatırken, çoğu zaman karanlığa gömüyor. 

  İnsanın asla bir ruha, sonsuz varlığını devam ettirmeye veya ruhuyla kendini iyi-kötü gibi eğilimlere veya eylemlere ayırmaya ihtiyacı yoktur. Ancak insanoğlu dünyada geçirdiği zamanın her bir zerresinde kendisini ulvileştirmek, kısa süreli yaşam varlığını uzun süreli kalıcı değerlerle sonsuza dek devam ettirmeye mahkum olmuştur. Vahşi, medeni olmayan, insan görmemiş vb. tanımlarla nitelendirilen birçok-bize göre-eski toplumda insan ruhu tamamen doğaya, ormana ve kutsal güçlere endeksli olarak ılımlı bir yaşam eğilimi gösteregelmiştir. Ancak toplumlar bir araya gelerek kalabalık inanç eğilimlerine kapıldıkça, yaşamıyla inancını endeksleme işleri dünya topraklarından, evrenin güçlerinden kurtulup tamamen insan ruhunun ebedileştirilmesine yönelik çalışmalar haline gelmiştir. 

  Modern toplumların karmakarışık yarı-modern yarı-vahşi yaşam kavgasında ise insan ruhu, tüm metalaşmış değerlerimiz arasında bizleri kendin kavram kargaşalarımızı sonlandırmak üzere ortaya atılıp insanları kontrol altında tutmayı amaçlamış anlamsal bir kelimeden öteye hiç geçemiyor.. Basit basit ortaya atılan tüm karanlık çağlara ait mitler (efsaneler), parlak çağların karanlık gölgeleri gibi bizleri takip ediyor. Yaşamın kısalığının yakıcı sıcaklığında saklandığımız bu gölgelerde tüm önemli yaşam kararlarımızı etkileyecek kadar bize ait detaylar buluyoruz. Bu öz-ispatlarımız sayesinde artık insan ruhu aklımızın ortasındaki yedek bir organ gibi.. Bizi öldürürken asla ölmeyen bir fikir, bir kelime ve bir detay. Bir takıntı halinde düzlemsel yaşamlarımızda birçok kıvrımı, lezzeti oluşturmak için ortaya attığımız son bir çözüm. Yaşama katlanmak adına birbirimize yaşattığımız katlanılmaz acılarımızı ancak ruhlarımızın çiğliğinde ruh gibi çözümlerle kurtarmaya çalışıyoruz.

  Olmayan ruhlarımıza, bizlere ait olmayan saçma sapan özellikler, takıntılar, anlamlar ve hisler yükleyip yolumuza çıkan her dünya gerçeğini ezip geçerek kendi kişisel dairemizin içerisinde özel bir yaşam bencilliği kuruyoruz! Binlerce senedir.. Bıkmadan, usanmadan!

Meo - 2016
MeoEdebiyat Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk