MeoDeneme - Tüketen İnsan
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Tüketim toplumunu eleştirmek son birkaç yüzyıldır süregelen ve geçtiğimiz yüz sene içerisinde çığırından çıkan bir eleştiri türü.. Hatta tüketici toplum diye eleştirmenin ta kendisi müthiş bir düşünmeden fikir tüketmeye çok güzel örnek teşkil ediyor. Tüketim denilince insanların kapitale odaklanmış hayatlarında sadece para ile satın alınabilen metaların gelmesi aslında eleştirinin en büyük kaybının yaşandığı yer! Bunun sebebi ise insanların bilim, sanat, edebiyat-özellikle-gibi alanlarda yeterince tüketmeden asla yeni ve daha üretememiş olmasıdır. Özellikle de günümüzde icat-mucid eyleminin en aza indirgendiği ve tüm buluşların artık üst düzey bütünleşme ile geçmişten gelen değerleri tüketerek kullanmayı gerektirdiği bir çağda bir insan "iyice tüketim toplumu olduk" diyorsa, kazandığını harcayanı kıskanan boş bir eleştiri tüketicisinden başka bir şey değildir! Diğer bir deyişle, bu eleştiride bulunan kişiyle, parası olmadığı halde bol alışveriş yapan kişi aynı değerdedir; çünkü biri olmayanı harcarken, diğeri düşünmediğini dile getirmektedir.
Tüketmenin bir diğer aşırı dövülen tarafı da, hızlı tüketmektedir. Hızla tüketilen insan çalışmalarının değersizliğinden bahseder olduk son 40-50 senelik teknoloji, sanat ve modernleşme ivmesi dahilinde. Bir diğer tüketim eleştirisi hatamız da budur, hızla ilerleyen bir insanlık tarihinin mutluluğunu yaşamaktansa bu ilerlemenin içinde yaşamda koşturup mutlu olmak yerine, tüm ilerlemenin dışına durup "çok hızlı tüketiyoruz yahu" demek bariz düşüncesizliktir. Özellikle maddi değerleri olmayan tüm fikirleri, inançları, hisleri, duyguları bol bol tüketmeden büyüyemeyen kişilikler olmak büyük tehlikedir. Tüketimci bir okur olmadan yazar olunmadığı birçoğumuzun ortak görüşü olabilir, böylece eğitimsiz klasik yazarlardan entellektüel ve aşırı donanımlı modern yazarlara bir geçiş yapılan edebiyat dünyasında tüketimci olmamak çok önemli kabul edilirken kimse kimseye tüketim eleştirisi yapmıyor, yapamıyor. Binlerce çalıntı hikaye ile yazılan bir roman, hiç becerisi olmadan içinden gelerek yazılan amatör romanlardan daha çok kaliteli kabul edilince değeri tüketim belirliyor. Karmaşıklığın kendisi işte bu..
Tüketmeden ilerlemeyemiyoruz ama tüketmeyi eleştirecek kadar üretme yoksunuyuz.
Okumadan yazamıyoruz ama okumayı bile eleştirebilecek kadar cahil kalabiliyoruz.
Aşık olmadan ilham alamıyoruz ama ilham almayı duygusallık veya aptallık olarak niteleyebiliyoruz.
Neden, niçin, kim diye sorgulayıp boş eleştirilerle kendimizi tüm sorumluluklardan muaf tuttuğumuz sürece ne bu modern dünya tek bilek haline gelip insanların tamamını kurtarabilecek gücümüz hiç olmayacak! Olmadı da henüz.
Saygı ve sevgilerimle, Meo.