MeoDeneme - Vahşiliklere Doğru
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Ne kadar gelişmiş, modern bir yalnızlıktı bu yeni peydahlanmış yaşam; aşkla vahşiliklere kaçmayı istiyordu insan. Ne kadar da resmi bir 'merhaba' gelişi sevdanın, bir 'n'aber' içtenliğini arıyordu çocuklar. Vahşi doğaya ait olduğumuzu anımsatıyordu her gün çocukluğumuz, büyüdükçe özleyişimiz hep bundan.. Gidemiyor oluşumuzun acısını çıkarıyordu, yerimizde saydığımız günler.
Sırf bu yüzden ne zaman aşık olsak koşmak istiyorduk engin çayırlarında ruhumuzun..
Yürüyemiyorduk bile. Cümlelerimiz kötürüm. Konuşamıyorduk bile. Hislerimiz dilsiz. Söylem ve niyetin hiç kavuşmadığı dönemleri yaşıyorduk; en güzel satılan sosyal ortamlarında yaşamın, kayboluyorduk beklentilerde.
Belirsizliğin ikiyüzlülüğünden kaynaklı karşılıklı bir anlaşmaydı hayat. Geçimsizliğin karmaşasından kaynaklanan karşılıklı bir savaşa dönüştü kaynaşmalar.
Biz bu insan ovalarında, vahşi ile naifliğin av-avcı durumlarında yine o doğal huzuru ve korumayı korumuyoruz. Doğanın yalnızca metrekarelere kısıtlandığı ovalarımızda kapana kısılıyoruz. Saksılara ekiyoruz en güzel düşlerimizi, hızlı solduruyoruz fazla hislerle çocukluğumuzu. Yabancılığın en heyecan dolu karanlığını çok seviyoruz, insanların karanlık ormanlarında bir rengarenk çiçeğe aşık olmak için can atıyoruz, ancak kendi evcil katliamlarımızdaki saksılar dışında hiçbir tanıdık olmayan insana içimizi açamıyoruz. En doğru yolun kaybolabildiğimiz vahşi bir dünya olduğunu ballandıra ballandıra anlatırken, kendi doğal zannettiğimiz yapay evlerimizde günbegün ölüyoruz. Kendimize hiçbir modernliğin suçunu kendi yarattığımız hapishanelerde ödetiyoruz.
Bu yüzden bizi özgür bırakacak sanıyoruz, gülümsemeler, aşkla özümsemeler, güzel kurgulanmış cümleler, iyi tasvir edilmiş öyküler, güzel satılmış hayaller.. En doğal ve en vahşi olanı arıyoruz; en yapay ve uysal olanı isterken! İkilemimiz bu.
Meo - 2016
MeoEdebiyat Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk