MeoDeneme - Saklambaç
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Bir saklambaç oyunu tutturuyorduk, dünyanın ölümcül sıkıcılığına inat. Çocukluğumuzun şerefine kaçıyorduk birbirimizden, aslında biz kaybolmayı değil bulunmayı çok seviyorduk! Saklambaç oynamayı unuttuk zannettik büyürken, bulmayı değil de saklanmayı hala çok iyi biliyorduk.. Tek sorun bunun farkında değildik. Bazılarımız egolarına gizlendi, huysuz bir bencillikte. Bazılarımız başkalarına gizlendi, huysuz ve yapayalnız ilişkilerde. Bazılarımızı zaman çaldı gitti, kitaplara kurt oldular. Hepimiz aynı oyunu kendi başımıza oynamayı öğrendik.
Kendimizi sobeledik, gözyaşlarımızda!
Saklandık korkularımızdan, kimse de bu modern karanlığımızın içinde sobelemedi bizi. Saklandık sevdalarımızdan, hiçbir el de tutup bizi karanlığın ortasından 'gel' demedi senelerdir.
Heyecanla beklemedik bir köşede, gelen giden var mı diye. Kimse gelmiyor artık, sebebi bu.
Heyecanla koşmadık mutluluğun peşinden, belki daha çok arkadaş oluruz diye. Kimse arkadaş canlısı değil, oluru bu.
Adını saklambaç diye öğrendiğimiz bir birliktelik oyunuydu bizim çocukluğumuz. Büyüdük, tek kişilik saklanbaç oyunu keşfettik. Onu oynuyoruz durmadan. Ne kadar yakalarsa bizi çocukça duygular o kadar iyi. Ne kadar çok uzak kalabilirsek, öylesi güzel şimdilerde. Eminiz hatta kimsenin bizi gerçek anlamda bulamayacağından. Bu oyundan bize kalan esarete duyulan tutkulu bir hüzün işte. Kendimizce kurgulayabildiğimiz kadarı ile.
Meo - 2015
MeoEdebiyat Denemeler Blogu
'Mehmet Şentürk