MeoDeneme - Öz-Kontrolsüz Özgürlük Olmaz
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Öz-kontrol insanın sınırlandığı özgürlük tanımlarının tamamını kapsayan devasa bir savaş alanı.. Modern dünyanın benci yaklaşımlarının bencil tavırları arasında insanın kendi içinde girdaplara kapılıp delirmenin eşiklerinde uyukladığı bu uyku hali evrenlerinde öz-kontrol sahip olabildiğimiz en gizli güç, kuvvet ve kudret! Özümüzü aradığımız, özümüzü inançtan ve yalanlardan oluşan balçıkla sıvadığımız o fantastik dönemlerin son demlerinde demleniyor insanlığın kendini avuttuğu tüm değerler. Yavaş yavaş doğru ve gerçeğin acı veren hiççi yanıyla yüz yüze geliyor insan evlatları olarak. Bu korkutucu sınırsızlık ve özgürlük tutkusunu tenimizden kanla, savaşla ve yaralarda bi' nebze olsun atabildiğimiz ataer(k)il sapkınlıkların ardından yavaştan aklın tutsaklığına, hatta gücüne, tapmaya doğru koşar adım giden insanlık büyük bir kontrolsüzlüğün içine yeniden dalıyor..
Özet geçerek bu karmaşık girişi sadeleştirmek adına; yeni yeni tanıştığım Sena Şener isimli genç hanımefendinin Self Control şarkısı yorumunda da özetlediği gibi "gecenin yaratıkları arasında yaşıyoruz," kendimizi kurguladığımız sınırlara gömüyoruz ve orada kendi güvendiğimiz (tek güvendiğimiz) doğruların yalansı ve yılansı öz benliğine bağlı bir sadakat sayesinde kendimizi yalnızca kendimiz kandırabiliyor, hapsedebiliyoruz olmayacaklara.
Hayaller Ormanı'nda bildiğimiz ya da en azından beklediğimiz dualara sarılıp, hayallerimizi art arda kıran bu gerçek dünyadan saklanıyoruz. Tüm bu pasif agresifliğin ortasında kendimi özgür atfediyoruz. Cahilce!
Asıl özgürlüğün, kontrol edilebilir bir yaşam olduğuna bu kadar emin kurallar silsilesi içinde büyütülürken öte yandan aynı kuralların hiçbirini kendi çıkarcı dünyamız için uygulamıyoruz. Tutkuların esiri, bencilliğimizin tatlı yüzlü kölesi, aynalarımızın uşağı oluyoruz. Yalnızca olabileceklerin olasılıklarında kendimize bir seçim veya şans unsuru katmak (gerekirse bunları inançla harmanlayıp dünyanın en ulvi adamlarının huzur seviyesine çıkmak) yerine yaptığımız yıkılmak. İnadına, onlarca kez, bıkmadan ama yıpranarak; yıkılmak!
Tekrar tamir edilemeyecek tek varlığımız olan aklımızı yitirmek pahasına, tekrar etmeyeceğini ta en başında öğrendiğimiz yaşamın saniyelerinden çalarak, tekrarı olmayan doğruları es geçip tekrarlanagelen binlerce hatayı yaşamımıza süs yaparak özgürlüğü hatalarımızda arıyoruz! Doğrularımızın duvarlarını yüzlerce, binlerce kez yıkarak..
Meo - 2017
MeoEdebiyat Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk