MeoDeneme - Bir Kar Tanesi Huzuru
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
BİR KAR TANESİ HUZURU
Bu denli eşsiz olup bu kadar önemsenmemek... İnsan bilinci için mükemmel bir yıkım olacak raddede olgu bu! Yıkıcı, yıpratıcı ve küçük düşürücü... Oysa bu eşsiz beyaz karınca sürüsü için küçük olmak ve düşmek asla kaygı olmadı, olmayacak. Buza kesmiş insan topraklarına hiç beklenmedik o sakinlikle, o huzurla gelivermek. Minicik süzülüşlerle. Bazen soğukla sıcağın kavgasında ortalığı kasıp kavuran fırtınalarda bile birbirine sımsıkı sarılıp yığınlara dönüşmez taş kesilesiye kadar. Kar tanesi olmak böylesi bir his.
Küçücük düşleri huzurla, nemli bir süngerlikte yaymak insan kirlisi, kara olarak da adlandırılan, bu topraklara. Örtü olmak. Renkleri tekilliğe, insanı güneş parlağı bir körlüğe ve doğayı biraz durup düşünmeye iten bu efsane olgunun başrolündeler kar taneleri. Hiçbir zaman şikayet etmediler yağmur damlası olmak için düşüşe geçtikleri sıradaki dirençle kristalize birer ruha büründüklerinden, sonuçta yine yağmura döneceklerini bildiklerinden. Hiç övünmediler, hiç de yerinmediler bu sakinlikten, sel olup önüne kattığını yıkmak varken sakin sakin toprağın sıcağına direnmekten. Hiç bilemediler sebebini bu yığınlaşmanın, bu mahşer beyazı kalabalığın ve bu yaşamın donuk yanının!
Gri şehirleri beyaza, kara toprağı gelinlik sadesine, insan kalabalığını donuk bir hareketsizliğe gömmeye niyetle düştüler birer birer. Sabırla...
Yaşamların en hüzünlü beklentisi oluverdiler çoğu zaman. Gereksiz fazlalıkta bazen. Aşk gibiler çoğu zaman, eski bir aforizmada tanımladığım gibi: "Kar yağışı gibidir aşk; ilk beyaz tüm bünyeleri heyecanlandırırken sonraları alışamayana bembeyaz bir çile misali.." Çilesi bile beyaz olanın huzuru durağan, hüznü bile temiz oluyor işte. Aşk gibi varken değeri süre-miktara göre düşerken, yokluğunda garip bir kabulsüz özlem. Hem de çoğu zaman hissedilemeyen.
Bir kar tanesi olun bazen, umarsız bir kalabalık içerisinde kendi değişmezliğinizi, eşsizliğinizi bildiğiniz kadar o yığınlarda bir arada anlam kazandığınızı unutmadan. Yalnızca yeterince soğuk bir doğada kendinizi bulabileceğinizi ve sonrasında ilk hezeyanda eriyip özünüze döneceğinizi de unutmadan. Kitleler halinde sellere karışmadan durağan olmayı öğrenmeli insan. Yoksa kaybolacaktır tek başınalığın o ürkek titreşimlerinde. Çaresiz her insan kışında kar tanesi olmak böyle! Çaresi yok, şartları zor, huzuru kesin, kitlesel çığları bir çığlık kadar yakın.
Meo - 2022
Mehmet Şentürk
MeoEdebiyat Denemeler Blog