MeoDeneme - Sessizliğin Ortasında Yürürken
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Yollar kalabalık, akıllar düşünce dolu.. İnsanlar yalnız ve onları en çok tanımlayan cumhuriyetti yalnızlık. Yürüyorduk sessizliğin ortasında, çığlık çığlığa kelimeler ve bitiremediğimiz iki noktalı cümleler.. Yarım bile bırakamadığımız düşlerimiz ile hayallerimiz vardı bizi gerçeklerle perişan eden.
Çekip gidesimiz vardı, ayaklarımızda derman olmadı hiç. Tutup yüzüne sövesimiz vardı insanlığın, hiç yüz yüze gelmedik biz. Yalandan gülümseyen maskeler tutturmuş birbirlerimize iltifatlar ediyorduk avuçlarımızda kan-revan. Sessizliği bölmek istedik yalnızlıkla, bir başımıza kaldığımızda açtık lanet olası çenemizi, o zaman görebildik ardımızda kalan binlerce acı dolu gerçeği. Hayallerin pembesine kapılamıyorduk yalnızken, doğruların kancalarına takılıyordu tüm renkli balıklarımız. Kendimiz avlıyorduk kendimizden kaçarak derinlerimize saklanırken. Aşırı avlanmaya kurban giden çocukluğumuz, saldırgan türlerin arasında kalmış doğallığımız ve nesli tükenmişliğimiz vardı. Biz yeterince umut çoğaltamıyoruz sanıyorduk. Aşkla hislerimizi boyayıp, başkalarıyla bir araya geldiğimizde dünyanın düzeleceğini umut ediyorduk. Karanlığı toz ılımanı renklere boyayabileceğimize inanıyorduk sessizliğe doğru adımlarımızı atarken.
Çok seviyorduk kaçmayı, savaşmak bizi doğrulara ulaştıracakken. Çok bekliyorduk kurtarıcıları, bizleri yalnızca bize ait olanlar kurtarabilecekken. Yanlışların doğruya boyandığı ikiyüzlü insanlar sevdik, hem de çok içten. Bu yanılgıydı bizi kendimize getiren, o yüzden haklı saydık tüm kaçışları, tüm korkaklıkları. Aslında o maskeleri birkaç doğrucu inatçılık ile kendine getirebilecekken.
Yaşamı yaşamayı tercih etmek yerine seçtiğimiz bu yolda-adına kader deyip salak saçma-kendimizi sorguluyorduk her adımda, her durakta, her aynılaşmış hatada.
Düzelemiyoruz, hal böyle oldukça.
Meo - 2016
MeoEdebiyat Denemeler Blog
Mehmet Şentürk