MeoDeneme - Hikayesi Tadında (Cafe Ambruvase Arabica)
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Hikayesi Tadında (Cafe Ambruvase Arabica)
Günümüzde kahve gündüzümüzün gecemizin olmazsa olmazı, blogumuzda birkaç aforizma ve şiire konu olmuşluğu bile var. Bugün ise farklı bir deneme yazımız olacak; Hikayesi Tadında sloganıyla kahveciniz.com adresinden tarafımıza hediye olarak iletilen Cafe Ambruvase Arabica ürününün hikayesini kısaca paylaşacağız. Ayrıca yazımızda Youtube üzerindeki Kahve Analisti kanalındaki detaylı inceleme videosunu da ekledik. Dilerseniz bu kahvenin edebi öyküyüsünü okuyabilir, videoyu izleyerek bu kahve hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. (Video bağlantısı makalemizin en üst kısmında. Keyifli izlemeler.)
Öncelikle kahve konulu sözlerimden birkaç alıntı ile başlayalım.
CAFE AMBRUVASE kutusunu elinize aldığınızda okuyabileceğiniz kısacık bir öyküyü paylaşalım öncelikle sizinle: "Ruanda'nın o meşhur kahve mabedi köylerinden olan Cyiya'da yaşayan dünyanıın en güzel kahvesinin sahibi Ambruvase. Yaşlıdır, aksidir ama kahvesine katar sertliğini. Kendi yetiştirdiği kahveler onun için mal mülk değil eksik olan evlat sevgisidir. Özel yetiştirdiği kahvesi her köşe başında içildi, sohbetlere ortak olmadı ama adının her sohbetlere ortak olması dileğiyle...". (Not: öykünün son kısmında ifade hatası var "her sohbetlere" yerine "her sohbete yazılırsa sevinirim yeni kutularda. Ancak kutunun üzerinde böylesi kısacık bir öyküye yer verilmesi çok keyifli olmuş, tebrikler.)
Bu kısacık öyküsünün kutunun içerisinde taşıyıp gelmiş Cafe Ambruvase. Öncelikle aklınıza o uzak coğrafyanın modernize edilmiş, korunmuş, saklanmış ve kapınıza kadar gelmiş rafine kokusu geliyor. İnsanın aklına gelmeyen detaylar bunlar, yaşamımızı tüketirken onunla birlikte tükettiğimiz ürünlerin yolculuğunu asla keyifle ve şükranla düşünmeyişimiz.. En büyük hatalarımızdan biri de bu. Akıllara yıllarını kakao çekirlerini toplayıp satarak geçiren ancak hayatlarında hiç son ürün olan çikolata yememiş Afrika köylüleri geliyor. Kahve de böyle sanki. Ambruvase kahvesinin öyküsü tadında, çeşit, çeşit. Dilediğiniz türde, ağırlıkta, ancak düşünmeden edemiyor insan o köyün-toprağın insanları da aynı lezzeti alabiliyor mu bizimle birlikte? Aynı kokuda huzura eriyorlar mı bizden önce? Elbette kakao çekirdeklerinden farklı olarak kendileri için ham hallerini üretip içebilirler, ancak dünyanın karmaşık düzeni içinde ruhuyla ve bilek gücüyle yaşama lezzet katmakla ömrünü geçiren köylünün damak tadını kör tutuyoruz bilerek.. Üzülerek söylemek lazım kahvenin tadıyla ortak olamadığımız insanların hüznü bu kahvelerin içindeki acımsı lezzet!
Dünyayı daha aydınlık görebilmek adına, karanlık büyülü kokulardan yudumlanıyoruz biz. Sabahlarımıza parlak birer güneş doğsa da geceden kalma yorgunluğumuzu alıyoruz kahvenin bin bir çeşidiyle bu karanlık güneşler. Aydınlatıyoruz zihnimizi. Açılıyoruz dingin düşüncelerin yeni coğrafyalarına. Ambruvase de böyle bir anda elime geçti. Bu yıl Üniversite hocalığı için yeni yerleştiğim ülkenin en ücra (Hakkari) köşelerinde bile kısa sürede arayıp bulduğum bir şeydir filtre kahve. Yoksa bile ilgili mekanlardan rica eder getirtirim, özellikle de Irish Cream adında sade filtre kahvenin büyük hayranıyım, yıllardır değişmedi. Elbette kısa sürede Hakkari'deki öğrencilerimden biri benim için temin etti bu kahveden. Cafe Ambruvase ise neredeyse Irish Cream'in Afrikalı kuzeni gibi. Sade filtre kahve içmenin en güzel yanı da bu zaten, minik farklarla o yoğun kahve tadıyla incelikleri hissedebilmek. Sanırım şu anki tek sorunum French Press yoluyla kahvemi yudumlarken bir kısmını soğutmam. Kısa zamanda filtre kahve makinesi almadan Cafe Ambruvase'ın tam keyfini sürmek çok da kolay olmayacak gibi..
Kahvelerin de edebiyatla akrabalığı hiç özümsenmeyecek kadar büyük. Son dönemde çay romantizmini de pek seviyor olsak da kahvenin o bilinçlilik sağlayan yanı kendisini kitapların akrabası haline getiriyor. Hatta bu konuda yazdığım kısa bir şiirim var eklemezsem olmaz, belki de bir kahve kutusunda da yazar ileride kim bilir.
Kahvene kitap olasım var,
Derdine derman yazasım,
Dönüp dönüp kaderini okuyasım var,
Ömrüne birkaç ömür yaşayasım..
Sözcüklerine hıçkırık olasım var,
Tatlı tatlı kesmeliyim heyecanlarını.
Üzüntülerine gülücük olasım var,
Uzun uzun susmalıyım yalanlarımızı..
Bir kitap olasım,
Odalara dolasım,
Hiç olmadık zamanda,
Bir can sıkıntısıyla okunup,
Ömür boyu unutulmayasım var.
Yapabilir misin?
Şiirde de fark edebileceğiniz üzere kahve kitabın dostu, arkadaşı, güzel bir ayrıntısı. Edebiyatın o temiz kokulu cümlelerinin, aydınlığın, bilginin ve paylaşımın sıcacık yorumu kahve olarak fincanlarımıza dökülen. O yüzden bu kış boyunca blogumuzda yazıya dökülen her hatırada biraz da Cafe Ambruvase etkisi olacak gibi görünüyor. Keyifle yazmak, keyifle yaşamak, kahvenin dostluğuyla tüm paylaşımların keyfine varmak dileğiyle. Nice güzel fincan dolusu cümlelere!
Hikayesi Tadında sloganıyla kahveciniz.com üzerinden satışta olan Cafe Ambruvase ürünü Mertcan Yürekli tarafından geçtiğimiz hafta adresimize iletildi. Kendisine bu güzel jesti için teşekkür ediyor ve blogumuzdaki yazıların arasında huzurla gezinirken kahvenizi farklı tatlarla yudumlamak isterseniz Kahveciniz.com'a uğramanızı tavsiye ederiz.
Meo - 2018
MeoEdebiyat - Denemeler Blog
'Mehmet Şentürk