MeoDeneme - Aşk ve Şiir Üzerine
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
Geçtiğimiz günlerde, şiirin aşkın en yüce tanımlaması olduğuna dair, hatta yanlış hatırlamıyorsam şiirin var oluş sebebinin aşk olduğuna dair bir ipucu aldım. Bununla ne yapmam gerektiğini düşünüp, "olsa olsa kısa bir deneme yazarım bu konuda," dedim. İyi demişim.
Şimdi sevgili şiirsel aşk yaşamaya bayılan ve şiir ile aşkı ikiz kardeş gören dostlarıma önce bir tanımlama ve birkaç açıklama yapayım. Tanım: şiirin çıkış noktası ve varlık sebebi aşk falan değildir! Açıklama: şiir sizlerin daha kitap bulduğunuza şükretmeyi unuttuğunuz bu hazırcı dönemlerden trilyonlarca dize öncesinde nesiller birbirlerine efsanevi varoluş öykülerini anlatırken kullandıkları bir konuşma biçimiydi yazı denilen harf hapislerine tıkılmadan önce.
Yani şiir denilen kısa dizeler yığınları aslında akıcılığı, akılda kalıcılığı ve ezber yoluyla sonraki nesillere garantili bir şekilde aktarılışı ile müzik ve öykünün dansıydı binlerce yıl boyunca. Sonra insan tembelliğinden olsa gerek buna bir çözüm üretti: kalıcı ezber yapabilen tabletler. Düşünmek yerine, söylemek yerine yazmayı öğrendi, yazarak aktarmayı ve yazdıklarını kalıcı kılmayı öğrendi. Bu da şiir ve şairi tamamen okurdan ayıran, şiiri bağımsız bir nesne haline getiren durumdu. Kutsal kitapların bile yazının icadından sonra ortalarda görünmesi ve şiirsel dilleri kadar önemlidir şiirin yazıya dökülmesinin yaşamımız üzerindeki etkileri.
Peki aşk ve şiir ne zaman bu denli içtenlikle alınır hale geldi? Neden şiir denilince yığınların, kitlelerin aklına artık Gılmamış Destanı veya Mesnevî yerine senli-benli dizelerle dönem dönem öne çıkan kırıntılar geliyor? Gerçekte, bunu kısa ve öz izah etmek gerekirse, yaşamın nesilden nesle aktarılan sistemlerinin birçoğu yazıya, sese, görüntüye işlenebildiği zamanlarda artık şiire ve onun lirik coşkusuna, efsanevi varlığına, bambaşka dünyalar yaratılan güzelliğine en çok muhtaç olan kişilerin yalnızca günümüz şairleri olduğu gözlemini sunabiliriz. Bu da dünya üzerindeki mevcut tüm modern şairlere hakaret olur.
Hakaret veya değil, şiiri aşkla, salt duyguyla ve kişisel lirik heyecanlarla yoğuran ülkemizdeki gibi Orta Çağ zihniyeti toplumlarda şiir halen duyguların uyaklı ifadelerini geçememiş haldedir.. Mutlaka yürekten taşan duyguları şiirin dizelerinde saklamak, yaşama onlarca farklı pencereden bir şiir yoluyla bakmak da aşkın anlatım biçimleri içinde olmasına rağmen, ikisi birbirine muhtaç-ait değildir. Olmamıştır, olmayacaktır..
O yüzden her şair ilk aşkına yazdığı şiirleri yakar, son aşkınla olgulaşan felsefelerini tutar kitaplarının ön sayfalarında. O yüzden her şiir kısacık bir aşk efsaneleştirmesi ile romantik varoluşuma birer parmak bal çalsa bile gerçekliğin yıkıcılığındaki modern yaşamı uzun uzadıya bir nesir yazında kotarmak, kurtarmak, parçalamak, bölmek ve yönetmek çok daha kolaydır. Çok daha içten hatta.
O yüzden size yazılanlar değil hepimize yazılan en güzel şiirler, o yüzden benim yazdıklarım değil sizin için yazdıklarım en güzel dizeler, o yüzden şiir aşk için değil aşk şiir basit bir araçtır, amaç değil.
Meo - 2016
MeoEdebiyat Denemeler Blogu
'Mehmet Şentürk