MeoDeneme - 2020'nin Özeti
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
MeoDeneme - 2020'nin Özeti
Unutulacak her şey, soğuyacak yine alev ateş magmalar. Soğurulacak her şey, kavrulacak yine insanlığın kolektif ruhu. Yaşanacak yeniler, unuttuğumuz günlere inat avunduğumuz geceler yeniden gelecek. Aynı döngüye farklı şekillerde girmeye biz yine devam edeceğiz. Peki ya 2020 yılı bizlere neler getirdi? Hemen kısacık bir denemeyle özetleyelim.
Yaşanılacak günlerimiz vardı; kutlamıştık hatta gelişini 2020'nin. Umutlarımız vardı, ahlarımız, vedalarımız ve dileklerimiz. Çocukluğumuz, büyümüşlüğümüz ve devasa bir akıllı medeniyetimiz. Makinelerin, cihazların, bilgisayarların sayamadıklarının arasında sayısız bir karmaşa döngüsünde fark edemeden gelmişti 2020; ilk anda farkına varamadık. Doğa ve dünya, insan ve parça, kıyas ve yokluk.. Tümleşik bir hiçlik içerisine düştüğümüzde fark ettik yaşamın pek ala bizleri de kendisinden azad edebileceğini. Dünleri unutalım derken yarınlara hasret kaldığımız bir 2020 yaşadık. Gülemedik bile yüksek sesle, nefesimizde taşıyabileceğimiz yalan dolanların hastalığı ziyadesiyle. Sevemedik bile dostlarımıza bir kucak sevgiyi esirgemek zorundaydık! Kapandık evlere, kapandık kepenklere, açlık ile imtihan, sağlık ile sabır testindeydik.. Gelin kabul edelim, biz 2020'yi kaybettik.
Gelin kabul edelim, 2020 kazandı. Doğa ana en sonunda terliğini fırlattı bize o kocaman öfkesiyle. Olmayacakları oldurmaya çalışıp kendimizi kısa hayatlarımızı daha da kısaltmak pahasına paramparça ettiğimiz dünya toprağı şöyle bir silkeledi bizleri ve de bağırsaklarından atmaya niyet etti. Ne kadar da güçsüz parazitler olduğumuzu yüzümüze vurdu 2020 ve dünya el ele verip. Bizler ise hala binlerce senenin sillesini yemiş insanoğlu olarak henüz akıllanmadığımızı bir kez daha inatla görüyor ve hala vaz geçemiyorduk; hırstan, sömürüden ve yalandan! Vaz geçemiyorduk insan olmaktan. Tanımötesi bir bağnazlığın pençesinde üzdük yine birbirimizi. Eskittik yeni dünyanın en eski direncini..
Bugün 2020'nin son gününde artık 365 günlük dayağın üzerinden doğadan ders almışa benziyoruz; kıssadan hisse güzel korkuyoruz 2021'den bile. Daha da kötüsü diyoruz, ya daha da kötüsü gelirse. Sanki daha iyilerini getirebilmişiz gibi geçmişte. Geçen yüzyılı hatırlayın en kolayı odur, paramparça ettiğimiz dünya savaşlarında milyonları öldürdüğümüz çatışmalarımız vardı. Şimdi de benzerini doğa bizim için bize yaşatıyor. Sebebi çok da belli aslında, en son düşmanımız olması gereken doğayla kazanamayacağımız bir savaşa giriştik biz. En önemlisi bizdik, her şeyi kemirebilirdik. Yaradılanı sevemedik ki yaradanı sevdiğimizi düşündüğümüz kadar. Halbuki biz sevmeyi sömürmekle eşdeğer bildik. Ondandır anmadığımız yaradılış efsanelerine duayla sarılmamız ilk düştüğümüzde. Kitlesel manada cehaletin eşiğinde bir medeniyetiz biz, ötesi yok. Çilesel manada zarafetin eşiğinde bir hürriyetiz biz, gerisi yok. 2021'in eşiğinde sağlık dilenen sağlıksız virüsleriz biz, abesi yok. Saçmalıklar dünyamızın penceresinde manzara seyretmekteyiz, anlamlarımızın ötesinde.
Düzelmeyecek, ben söyleyelim, düzeltemediklerimiz.
Düzgün bir çizgi arıyoruz, yalpaladığımızdan habersiz.
Kaosla inşa edilmiş dünyaya, düzenle kaos getirmeyi berecen sürüyüz biz!
O yüzden çok alakasız alakamızdan ötesi olmayan tüm isteklerimiz.
Şimdi ise 2021'den dileğimiz döngünün normale dönmesi. Sanki 2020'deki döngüde sorun biz harici her şeymiş gibi. 2020 yılının en büyük şansı sanırım insansızlaştırmaktı! Doğanın bize ne kadar az maruz kalırsa o kadar daha keyfe geldiği gibi toprak yuvarlığında süzülüyoruz dirençsiz bir karanlıkta güneşin peşi sıra. Zannetmiyorum bunu anlayabileceğinizi ama 2020 çok önemli bir yıldı! Bizim ne kadar önemsiz olduğumuzu fark edebilmemiz adına; ettik mi? HAYIR!
Meo - 2020
MeoEdebiyat - Denemeler Blog
Yazar: Mehmet Şentürk
Not: yeni yılda yeni yazılarda görüşmek dileğiyle. Lütfen paylaşım, yorum ve beğenileriniz ile bizlere ilham olun.