MeoŞiir - Heves
Kategori Şiirler Blog
Şiir yazmak istersin,
Kelimelerin kayıp.
Resim yapasın gelir,
Bulamazsın o tek rengi arayıp. (Heves konulu şiirimizin devamı yazıda. Başlığa tıklayıp okuyabilirsiniz.)
Eposta: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Kategori Şiirler Blog
Şiir yazmak istersin,
Kelimelerin kayıp.
Resim yapasın gelir,
Bulamazsın o tek rengi arayıp. (Heves konulu şiirimizin devamı yazıda. Başlığa tıklayıp okuyabilirsiniz.)
Kategori Aforizmalar Blog
En iyi arkadaşın diye biri var hayatında, çok tanıdık ve bir o kadar yabancı; adı SEN. İşte birgün onun vesveseleri ve heyezanları öldüğünde, suskunlaştığında tüm feza, hiçbir yıldız aydınlatmaz yolu-yönü yapacağın tek şey yaşamak keza! Tuttuğun dileklerin düştüğü o dipsiz kuyularda yankılanan pişmanlıklar, zorunlu tutarlı yalancılıklar ve yüzlerin ikilenmeleri. İşte yaşamın özeti! En iyi arkadaşını boğazlayıp kendi aklına gömdüğün gün fark ediyorsun, kendine gelip en büyük düşmanının kendin ve onun gölgeleri olduğunu üzülerek fark ederek! İnsan en doğal haline en vahşiye ulaşarak kazanıyor işte..
- Meo (Mehmet Şentürk)
Kategori Denemeler Blog
Ölüm bizlere atanmış en güzel görev, ağır aksak ve tembelce yerine getirmekten hiç hoşnut olmadığımız; günü gelince de en büyük isyanlara kapıldığımız.. (Kısa bir deneme yazımız bağlantıda dostlar.)
Kategori Tanıtım ve Haberler
MeoEdebiyat kişisel edebiyat blogu olarak uzun yıllardır açık olan edebiyat köşemizde sizlere sunduğumuz eserleri dört mevsim başlığında olacak şekilde yılda dört sayı halinde çıkarmaya karar verdik.
Kategori Şiirler Blog
Ayna karşısında eriyen gerçeklik,
Ruhun ateşinde eriyik kayaçlar,
Gözlerin pusunda kaybolmuş varoluş,
Zamanın kıskacında çırpınan gizem bu kibir denilen. (Kibir konulu şiirimizin devamı yazıda. Başlığa tıklayıp okuyabilirsiniz.)
Kategori Denemeler Blog
Ruhumuzda gizlediğimiz o kabul edilmeyen ama orada dikilitaş gibi duran sanat eserlerimiz var! Yaşanmışlıkların arasından çöpe atmak yerine tam gönlümüzün ortasındaki oturma odasında her gün girip çıktığımız düşüncelerimizin altına gizlediğimiz o tozlar var, herkesin bilip kimsenin kabul etmediği.. (Gelin konu hakkındaki deneme yazımızı birlikte okuyalım dostlar.)
Kategori Şiirler Blog
Hangi sorunun cevabısın ey aşk!
Hangi yalanlardan süzüldün bu kadar parlak,
Hangi yangınlarla taşlaştın,
Ve hangi hissiyatın loş yansımasısın. (şiirin devamı yazımızda..)
Kategori Şiirler Blog
Tutkumun belleğinde unutulmuş bir ansın,
Bırakıyorum bazen dudaklarında sevdalar yansın.
Ruhunda titreyen, soğukta gürleyen bir şelale var,
İşte orada dudaklarına-biliyorum ki-cümleler dar.
Kategori Denemeler Blog
Biz o inat! Biz o köprüde iki boynuzlu ataerkil... Biz seninle sen ile benden kalan üstü kalsınlar! Biz henüz denilemeyen garip bir zarftan ibaret, içerisinde iki kişi var, toplamında yalnızca birer kişilik garip bir çekingenlik ve korku. Yaşam ya bu, binlerce içinde birkaç tanesinin bir biriyle öyle güzel inatlaşması, ha keza yalnızlığa tabii, garipliğe köle birer hikayeyiz. Yazarlar her zaman belli, başrolde sen ile ben, oysa kavuşamamamız asıl anlatılagelen! (Yazımızın devamı linkte dostlar. Keyifli okumalar.)
Kategori Denemeler Blog
Bu denli eşsiz olup bu kadar önemsenmemek... İnsan bilinci için mükemmel bir yıkım olacak raddede olgu bu! Yıkıcı, yıpratıcı ve küçük düşürücü... Oysa bu eşsiz beyaz karınca sürüsü için küçük olmak ve düşmek asla kaygı olmadı, olmayacak. Buza kesmiş insan topraklarına hiç beklenmedik o sakinlikle, o huzurla gelivermek. Minicik süzülüşlerle. Bazen soğukla sıcağın kavgasında ortalığı kasıp kavuran fırtınalarda bile birbirine sımsıkı sarılıp yığınlara dönüşmez taş kesilesiye kadar. Kar tanesi olmak böylesi bir his. (Yazımızın devamı bağlantıda. Keyifli okumalar.)