"Takkeyi önüne koyup düşünmek" diye bir deyiş var eskilerden. Şimdilerde pek de şapkamız, takkemiz kalmadığına göre önümüze alıp gereken ve başımızın üzerinde yeri olan maskelerimizden bahsetmek en iyisi.. Bu deneme çalışmamızda maskelerimizden bahsedelim istedik. [Müziğimiz de var konuyla ilgili, denemeyi okurken dinlemeniz için.]

Çarptığın, aştığın, aştıkça yeniden önüne serilen duvarlar seni ya katılaştırır ya da kırar. Ya taş gibisindir, ya da kum!
'Meo

'Çünkü'nün olmadığı yerde 'Neden' diye sormak, nefesin olmadığı yerde iç çekmek gibidir. Beyhude...
'Meo

Bazen rüyalardır uyandıran, bazen de gerçek bir rüya yaşananlar. Kabuslarla uyuyanlardan derindedir kabustan kaçıp uyuyanlar..
'Meo

İnsanın geçmişindeki her gün bir aynadır ve yaş geçtikte insan ruhunun duvarlarına döşenir. O nedenledir ki insan geçmişine ne kadar bakarsa ve insan geçmişi ne kadar kalabalık hale gelirse o kadar delirir kendi egosunda..
'Meo

Umutlar ağaçlar gibidir, çalışmadan terlemeyen avuçlar olmadıkça yeşermez! Anca kurur giderler.
'Meo

İnsanlar sevdikleri, bildikleri ve tanıdıkları konusunda o kadar nankördür ki aynı durumun kedilerin açısından da var olduğunu savunur. Ne basit bir yansıtma şekli..
'Meo

Normal bir gece gökyüzünde yıldızdan daha çok karanlık vardır ama bu senin karanlık yerine yıldızlara hayran kaldığın gerçeğini değiştirmez. Normal bir gündüz de aynı sayıda yıldız vardır, ancak senin güneşle her şeyin varlığından kör kaldığın gerçeği de değişmez. Olayın özü yıldız olabilmek değil, tüm diğer yıldızları yok sayabilecek kadar parlak ve sıcak olmak en yakınınızdakiler için yoksa sadece hayran kalınırsınız..
'Meo