MeoMüzik - Koray Avcı - Seni Kimler Aldı
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
- Yazdır
- Eposta
İçim içime sığmadı bir süre. Her cümlede, her yeni dizede.. Yeniden keşfettim geçmişim dehlizlerinde, en güzel yaralarımı sara sara yürüdüm ölmeye yüz tutmuş çocukça heveslerimin ortasında. "Belki," dedim "bu kez başaracağız çocuklar! Sevileceğiz, seveceğiz ne olursa olsun.." Şaşkın karanlık sözlerim, kararmış benliğim bir aşk ışığının körlüğünde. Tam olarak göremedim.
Dudağında dilinde ellerin izi var.
Tam olarak seçemedim doğruları ve gerçekleri. Kimlerin kimlere yar olamayacağını bilemedim. Yine.. Maalesef yine. Ben zannettim ki herkes ben gibi, içten, samimi.. Ben zannettim ki gözyaşlarımız hala bize ait. Meğer ipotekliymiş geleceğimiz geçmişin hatalarına. Biz aslında sevilmeyi hiç hak etmemişiz sadece sevginin reklamını yapıp geziyormuşuz ortalıkta. Gelen bir resmini çizmiş gerçek mutluluğun bizim çocukça oyunlarımızda. Hiç görülmemiş doğal bir güzelliğe içini çekip bakmış insanlar, bir yudum umut koparıp hatıra olarak almışlar bizden!
Seni kimler kimler aldı götürdü benden bir bilsen.. Parça parça kopardılar en güzel hislerimi. Hayallerimi incelemeye aldılar. Günübirlikçiler.. Gelip yüreğimde konakladı insanlar. Ne güzel tatiller yaptılar hayatlarının karanlığından kaçıp, gönlümün ferahında. En sonunda bir yığın umutsuzluk bırakıp kaçtılar. "Neden böyle yaptınız" diyemedim bile. "İyi ki geldiniz," dışında.
Şarkıyı dinliyorsanız, şarkının içinde geçen o şiiri de şuraya iliştirelim:
"Ucuz şaraplar içmiyorum artık. Zaten zamanım da olmuyor evde oturmaya. Tanımadığım insanlara anlatıyorum sensizliğimi, kurduğum hayalleri... Artık hayallere de inanmıyorum, inanmaktansa inandırmayı yeğliyorum. Bir kaç kadeh yetiyor seni bana unutturmaya ve sonra sabahlar oluyor ve yine hatıralar defter oluyor yatağımda. Saçlarımı toplayıp etrafı seyrediyorum, yıllarca üç numara gezdim artık uzatmaktan bile tiksiniyorum. Ama inan ki artık ucuz şaraplar içmiyorum zaten midem de kabul etmiyor zor yaşantıları. Öyle avutmuyorum da kendimi evet özlüyorum, hem de çok özlüyorum... Şarkı söylemekten başka bir bok bilmiyorum. Veda etmeyi beceremedim ama kendine iyi bak seni çok özlüyorum..."
Koray Avcı'nın değerli yorumundaki şiirde dediği gibi benim yaşamım da; "Şarkıya söylemekten başka bir bok bilmiyorum" diyor ya şair, ben de "yazmaktan ve sevmekten başka bir bok bilmiyorum" sanırım. En çok da ona ağlıyorum sanırım. En çok da sevdiğime, hiç 'benim' olmayacak hayalleri benim zannedişlerime ağlıyorum mesela. Senelerdir ağlamıştım bu kadar içimde birikmiş olsa gerek. Çok güçlü bir kurguyla kendimi akıllı zannedip hayatın gözleminde yıllarımı geçirirken kendi doğal tepkilerimi unutmuşum, yok yere değer vermişim duygularıma, çok emin olmuşum mesela.. "Tanımadığım insanlara anlatıyorum," diyor şiirde bir de, ben tanımadığım insanları seviyorum o da bir şey mi! Tanımadığım bir dünya kurdum, kayboldum. Sonunda..
Unutmuyorum ama. Her geleni, her gideni, her misafirini gönlümün. Yıkıldıkça bir kez daha kuruyorum doğamı ve aklıma büyüyen insanlığımı. Birileri kırdıkça, gözyaşı sızıyor ya çatlaklarımdan. Ben şikayet etmiyorum. "İnsandır, çiğ süt emmiş," ekliyorum arasına "belki bir gün.." diye bitiyor her avuntu.
Avunuyorum her zaman kendimle ama acıtıyor işte böylesi şarkılar, bu sert yorumlar, bu tutkuyla kör olmuş adi insanlar. Acıtıyor beni çok.. Hem de çok kolayca.
Meo - 2015
MeoEdebiyat - Müzik Blogu