MeoAfo - Karmakarışık Hisler
Karmakarışık hisler gibisin gelip gidiyorsun an be an. Her an öldürebilecek bir şey kadar unuttum seni sevgi, nasılsa gelir mutluluğun ölüm saati senin çetin dalgalarında yanlış bir aşkta!
'Meo
2009 yılından bu yana yazmaya devam ettiğim, kısa-uzun özlü sözlerden oluşan blog bölümümüzdür. Aforizmalar, Deviantart kaynaklı görsellerle desteklenmektedir. İyi okumalar.
2018 yılı Kasım ayında yayınlanacak aforizma derleme kitabımız "Yalnızlığın Aforizmaları" hakkında tüm paylaşımlar bu alt-blogumuzda olacaktır. Kitaptan sözler, duyurular, imza günleri ve okurlarımıza özel kampanya bilgileri için tıklayın.
Devam...Karmakarışık hisler gibisin gelip gidiyorsun an be an. Her an öldürebilecek bir şey kadar unuttum seni sevgi, nasılsa gelir mutluluğun ölüm saati senin çetin dalgalarında yanlış bir aşkta!
'Meo
Kimselerin fethetmediği bir dünyada her şeye sahip, her düşüncesi kendine ait bir ulu bilgeydi o adam. Yapayalnız kalmak diye bir şey yoktu o zamanlar, yalnızlık en büyük güç, doğa en güzel emanetti dünyayı özenle yaratan tanrılardan. O adam bir gece intihar etti, gelecekteki vahşetin ortasında insanların yapay kutsalları rüyasında gördüğü an! Bir daha asla kan dinmedi, onun kutsadığı çorak topraklarda. Hala ağlar mezarının başındaki çağlayan, yaşam hüzünlü bir anı şimdilerde ulu bilgeden kalan.
- Meo
Sonbahar yapraklarından beslenen yalnızlıktı yemeğimiz. Baş başa kalıyorduk sevdalarımızla, baş başa anlatıyorduk yaz tatillerimizi. Korkuyorduk kışın getireceği açlıktan, doymuyorduk hiçbir sonbahar yağmuruna.. Dökülüyorduk birer birer, çürüyordu gençliğimiz hazır olabilmek için yaşlandıran kışlara.
- Meo
"Solmaya yüz tutmuş bir papatyaydı cebimde tütün tozları arasında sevda. Tutuşturuverdim eline, gülümsedi bir an. O gün bu gündür mutlusun işte zorlama bir papatyalık sabrını solarsın yok yere."
- Meo
En doğal filtre, ruhunda dökülen tüm duyguları arındırabilecek kadar narin bir güneş ışığı ve gözlerine akan huzur dolu yalnızlık nehridir. Ötesi yok.
'Meo
Yaşam bir özgüven meselesi, kendine güvenen her bireyin egosunun yolunda akıttığını kanların tadını bile sevebilmesi.. Özgüven biraz da düşünememek meselesi, kendinden haberi olmayan her bireyin cesursa egosunu küçük dünyası için gözünü kırpmadan feda edebilmesi. Biz yanlış anlatılan şey, özgüvenin ta kendisi; güvensizlik hissetmenin gayet doğal olduğu bu vahşi dünyada, asıl doğal olmayan insanın kendini korumak yerine her yola düşünmeden girmesi.. Sence hangisi: her hatana sahiplenme sağlayan bir bencillik fırtınası mı, her adımında önüne ışık tutan bir kaygı yansıması mı? İşte bu özgüven meselesi!
- Meo
Hayal gücünün kapıları, gözlerin, kulakların ve aklın bir arada olmayanları olabilir kılabileceği bir bütünlükte gerçeğin tamamen yeniden yazmasıyla açılıyordu. Kapanmamak üzere..
Hayatın en güçsüz anları, hayallerin avuntularıyla insanları kendi basit yaşamlarında uykuya yatırıyor, ölesiye kadar kaldırmıyordu. Yerlerinde çakılmak üzere..
Zamanın en zorlu çarkları, insanların akıllarını dış dünyaya kapatmasıyla birden hızla çalışıyordu, sonsuza kadar durmayacak şekilde. Hayaller bile bizden hızlı yaşlanıyordu, bizimle gömülmek üzere..
- Meo
İçinizdeki şeytan yüzünüzdeki melekten daha güçlüyse, boşuna gülmeyin insanların ruhsuz yüzüne. Kötülüğünüz bulaşıyor saniye saniye.. -Meo
Hayaller genellikle geleceğe yönelik süre uzaklıklarına göre kurulduğu kadar büyük bir sabırla tik tak sesleri eşliğinde insan hafızasının ortasında geri sayarlar ve zamanı geldiğinde gerçeğin tetiklemesi ile aynı birikmiş şiddette patlarlar. O yüzden hayaller ne kadar büyük olursa, o kadar çok parça tesiri yaratırlar..
- Meo
Yürümek için hedefe ihtiyacın yok, yola çıktıysan ışığa da ihtiyacın yok. Yalnızca adımların ve kararlığındır yolu yol, seni yeni bir sen yapan!
'Meo
Yaşam devasa bir nehir, sen nehirdeki balık. Ya akıntının tersine yüzüp sırf doğanın çoğalma kurallarına uyup ölümü göze alırsın en basit görevlerin için ya da nehrin akışına kendini bırakıp henüz kimsenin görmediği bir okyanusta kendine yeni dünyalar keşfedebilirsin. Seçim senin, halen nehrin ortasında bir anaforda dinlenmektesin.
'Meo
Yaşam kana susamış akil varlıkların av peşinde koştuğu, kanla doğanın kanla olduğu vahşi bir savaş alanıdır. Asla pes etmez yaşam ve ölüm aralarındaki dostluğu kırmada; yalnızca bizler pes ederiz. -Meo
Yaratıcı yazarlık, dünya üzerindeki tüm bilgisizliğin insanlara inanç olarak dönmesinde işlev gören fikirler, yazılar, düşüncelerin bir masa ve bir kağıt üzerinde yaşama tutunmasıdır. Tanrıyı oynamaya bayılacak kadar kör olan insanoğlu çeşitli şekillerle kendini ifade edebildiği günden beri, kendi aklındaki yaratıcı gücü evrene atfetmekten hiç çekinmemiş ve modern yaşama kadar süregelen bir masal dünyasında cehennemi yaşarken hala yumuşak tonları olan bir inanç dünyasına yaşama tutunagelmiştir.. Bizi yaşamda tutan gerçekler değil, yaratıcı yazarlık içeren masallardır o yüzden.
- Meo
Özgürlüğün yolu gittiğin yolda özgür hissetmekten geçmez, hiç gitmediğin kadar farklı bir yoldan gidebilme cesaretini gerektirir. Yapayalnız, başın dik, dosdoğru ve kararlı bir şekilde..
'Meo
Buz gibi yağmur damlalarının değdiği montundan süzülen gençliğin tir tir titremektedir bir akşamüstü zamanın kaldırımlarında ağır aksak ilerlerken ruhsal bir zatürreye doğru. İşte büyüdüğünü anladığın an o andır.
'Meo
İlişkiler insanın ruhunda açtığı yeni pembe panjurlu evler, ne zaman ki sevdalar biter tüm panjurlar süngülenir ve kilitlenir tüm adıyla başlayan klasörler. Sonra bir bahar gelir soğuk geçen yalnızlıkların ardından, farklı evler açılır pencerelerinde menekşeler. Her ne kadar bilmeseler, duvarlar ve panurların rengi asla mutluluk getirmezler. Sadece daha güçlenir takılacak kilitler!
'Meo