2009 yılından bu yana yazmaya devam ettiğim, kısa-uzun özlü sözlerden oluşan blog bölümümüzdür. Aforizmalar, Deviantart kaynaklı görsellerle desteklenmektedir. İyi okumalar.
2018 yılı Kasım ayında yayınlanacak aforizma derleme kitabımız "Yalnızlığın Aforizmaları" hakkında tüm paylaşımlar bu alt-blogumuzda olacaktır. Kitaptan sözler, duyurular, imza günleri ve okurlarımıza özel kampanya bilgileri için tıklayın.
Devam...
Hiçbir farkı olmayacak ne önceki ne sonrakinden sen farklı nefes alıp farklı düşünmedikçe, hiçbir farklı insan gelmeyecek mesela sen henüz kurtulmamışsan tüm eski aşk geleneklerinden.. Cümleler aynı yalanlar farklı olacak sadece sen bu kadar inanmaya meyilliyken. O nedenle farklı bir şeyler yapmayacaksan birkaç rakam harici hiçbir farkı yok 2015'in öncekilerden.. 'Meo
Hüzünleniyorsanız hafiften 29 Ekimlerde, doğru yolundasınız atalarınızın size sunduğu kan topraklarına inat yeşermiş cumhuriyet yolunun! Gururlanıyorsanız derinden 29 Ekimlere, doğru işindesiniz çıkarcı bencilliklerin topraklarında vatanına, yurduna, gencine yatırım yapan gelecek mimarlarından biri olarak. Seviyorsanız ideallerini geçen yüzyılların hatalarından ayıklanmış bir Türkiye Cumhuriyetini, vazgeçmeyin, en doğru tercihi yapmışsınız. Kaderini yaşamak yerine kaderini yazmayı tercih etmiş tüm Anadolu şehitlerimiz ruhlarındaki ışıltıyla büyüyen, aydınlanan bir ülke dileğiyle; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!
Senelerce toprağı için verilen savaşlarda akan kanlarla kızıla boyanan bu vatan, sizin gidişinizle dökülen gözyaşlarıyla yıkanıp bereketli topraklarıyla yeşeren bir ülke halini almış, o gün bugündür kimselere yar olmamıştır Ata'm emin olasınız.
- Meo
Öne Çıkan
Saçlarında bir deniz, o denizde bir gemi, o geminin yoktu yelkeni, savruldum! Gözlerinde bir engin, o enginde bir derin, o derinliğin yoktu ölçeği, kayboldum! Sözlerinde bir nefes, o nefeste bir kafes, o kafeste bir deli, ben oldum! Yokluğunda bir özlem, o özlemde bir ikilem, o ikilemde biraz o biraz da ben, aşık oldum-yok yere..
- Meo
Hepimizin toprak olacağı doğrudur; asıl sorun dönüşebilecek kadar toprak kalmadığında ne olacağı. Bugün için hançeri kolayca saplayabilirken doğanın sırtına, günü geldiğinde hangi ağaçları dikebileceksin yaşayan vücuduna? Onu düşün şimdiden, hazır yol o kadar değil madem..
'Meo
Ağlamak, ruhtaki uzun süreli sessizlik sonrasında ilk kez konuşabilmek gibidir..
- Meo
Öne Çıkan
Bize papatya falının birisi konusunda seviyor-sevmiyor tahmini olduğu öğretilmişti. Kimse tüm kopardığımız taç yaprakların bizim aşk için attığımız zarların son sanşlarından olduğunu söylemedi, koparanın da koparılanın da bizim duygularımız olmadığını söylemediler mesela. Biz son kalan yaprakta fark ettik, seviyor olsa da sevmiyor olsa da şansımızın bittiğini..
- Meo
Pamuk ipliğine bağlı bağlılıklarımız var, düştüğümüz sevda tuzaklarının huzurlu ölüşlerini arıyoruz havada süzülürken anlamsız.. Yaşamın kurallarının altında eziliyoruz, birilerimiz avcı oluyor, birilerimiz avlanıyoruz.
- Meo
Her şehir şimdilerde yabancı, semalarda güneş yok, gündüzler alaca karanlık. Her insan şimdilerde aynı, simalarda gülüş yok, tanışmalar sadece bir anlık. Her yer artık tuhaf, amalarda gömülü bahaneler, sözlerimiz sahte. Uzaklaştıkça görebiliyorum iyice, ne kadar saçlamamışsın sinsice. Aferin.
- Meo
Öne Çıkan
Bir kokusu var, sanırsın papatyalar hep bir ağızdan aşık olmuş güneşe. Bir duruşu var, sanırsın akşamın hüznüyle tüm dağlar sus pus olmuş. Bir gülüşü var, sanırsın tüm dünya yanmış da o kendini son kalan papatya bahçesinde bulmuş. Belli ki deli bir çağlayanmış, ne dağ ne ova hepsinden kurtulmuş, olmuş masmavi gözleri, kocaman bir deniz olmuş. Saçları masal, sözleri ninni, yanlış mevsimde açmış tazecik bir papatya her halinden belli.
- Meo
Yaşamın ve adaletin yalnızca cesaretle savunulabileceğini bilmeyen korkaklar, gök yüzüne ellerini açıp adalet ararlar. En nihayetinde de bulamadıklarından yakınırlar. Cesur olun, adalet temenniniz değil, teşekkürünüz olsun!
- Meo (Mehmet Şentürk)
Öne Çıkan
Dünyanın bütün silahlarının da mermilerinin de üretildiği ve kullanıldığı şekilde fikir silahtır, kalem mermi. Tek gereken doğru silahın doğru mermilerle buluşma gereksinimi, onu da tam yapamıyorsanız ya cahil ya da katil olursunuz. Bilgi kadar cehalet de zaman ve mekandan bağımsızdır binlerce senedir. Cahilin silahın tetiğini çekebildiği kadar cesurca fikirlerinizi kaleme alamıyorsanız, cehalet kazanıyor siz kaybediyorsunuz demektir!
'Meo
Öne Çıkan
Kıyıya yorgun bir balık vurduğunda su atılır saatlerce üstüne, ölmesin belki kurtarılır diye.. Peki kim getirecek göçmen bir çocuğun suda bıraktığı hayallerini, yaşamını ve son nefesini de örtecek üzerine? Elbette ki hiç kimse. Çünkü bunun hassasiyetine sahip olmayan insanların yarattığı cehennemdi o çocuğun kaçtığı, çünkü 'göçmenler ülkemizi bastı, artık her yerdeler' sohbetleriyle keyifle evlerinde oturan bir millettik biz o çocuğu misafir edemezken! Kıyıya vuran insanlığın ne kadarı sizin eseriniz onu düşünün; ne kadarı vahşi inançlarınızın, ne kadarı vahşi milliyetçiliğinizin, ne kadarı bitmeyen bencilliğinizin, ne kadarı umursamazlığınız.. Sorarım size!
- Meo
Öne Çıkan
Yağmur adamla kardan kadının öyküsüydük biz; ben aşkla terleyen, sen buzdan kalesinde dinlenen. Ben yağmur kokan saçlarını severken, sen nefret dolu tipilerde huzur isteyen.. Ben yağmurla bir anda gelip sellere kapılırken, sen biriktiğin zirvelerinden çığ olup yakıp yıkmaya yönlenen. Bu imkansızlıkta tek fark edilmeyen ikimiz de suya giden, buluttan gelen!
- Meo
Yazmak öğrenmenin en güzel yöntemi olarak insanoğlu için büyüyen bir akılken, okuyamamak ise cehaletin en güzel alışkanlığı olarak yayılmaya halen devam eden bir hastalıktır. Okuyacak birileri yoksa, yazmanın da anlamı yoktur.
- Meo
Aşkın zıt renkleri insanların kendilerini ispat edebilmeleri açısından çok güçlüdür. Bazen insan kendinde aradıklarına aşık olur kör olacak. Bazen başkalarında bulduklarıyla kendini tanımlar, tüm hislerden soyutlanacak kadar.. Aşk, zıt renklerin denizidir.
- Meo